How should Emotion Jest and Mimic Harmony be?
the @myproduksiyo2018-05-26T05:02:25+03:00İletişimde uyum veya benzeşim son derece önemlidir. Tüm iletim araçlarının aynı mesajı vermesi gerekir. Yani dilin söylediği ile kalbin söylediği; ellerin söylediği ile gözlerin ve omuzların söylediği birbirinin aynı olmalıdır. Bu aynılık uyum kelimesiyle ifade ediliyor.
Uyumu iki temel bölümde ele alıyoruz. Öncelikle söz duygularla uyumlu olmalıdır. Kalp dil ile aynı şeyi söylemelidir. Nefret ettiğiniz kişiye “seni seviyorum.” derseniz kalbinizin söylediği zıt mesaj dilinizle söylediğinizi gölgeleyecektir.
İkinci olarak söz tutumla, diğer bir deyişle jest ve mimiklerle uyumlu olmalıdır. Jest ile uyuma bakalım: Bir insana “git buradan” dediğinizde ellerinizle çağırma işareti yapıyorsanız iki çatışan mesaj algılanan mesajı karıştırır. “Kocaman bir balondu” dediğinizde baş ve işaret parmağınızla küçük bir nesneyi tutar gibi yaparsanız uyumsuzluk oluşturursunuz. Mimik ile uyuma gelince: Mimik yüz hatlarımızla ilgili bir disiplindir. “Çok heyecan verici bir yolculuktu” diyorsunuz ama kaşlarınızı indiriyorsunuz. Uyumsuzluk var. Yüz hatlarınızı gererek “böyle bir güzellik görmedim” dediğinizde uyumsuzluk oluşturursunuz. Dolaysıyla tüm bu alanlarda nasıl bir uyum oluşturacağımızı bilmemiz ve uygulama yaparak alışkanlığa dönüştürmemiz gerekir.
Unutmayalım: Mesajın etkili iletiminde sözün kendisi nispeten az bir alan işgal eder. Sözü söyleyenin ne söylediğinden çok “nasıl davrandığı ve nasıl hissettiği” algılanır. Söz kulaklardan algılanır, sözün anlamına uygun davranış ise gözlerle algılanır. Konuşmacının duygularını ifade eden dış görünüşe yansıyan ayrıntılar hiç bir zaman kaçırılmaz.
Bir söz konuşmacının kalbinden-iç benliğinden çıkarsa dinleyicinin de kalbinden algılanır. Kendi mesajına ilgisiz olan konuşmacıyı dinleyici daha ilgisiz dinler. Tek duyguda yoğunlaşan konuşmacının monotonluğu sıkıcı olur. Hep ağlayan, hep gülen, hep öfkeli olan konuşmacıya uzun süre tahammül edilemez.
Hiç bir duyguda yoğunlaşamayan konuşmacının mesajı sönüktür, tekdüzedir, ruhtan mahrumdur. Stres ve çeşitli hastalıklar duygu çeşitliliğini yok edebilir. Konuşmacı sağlığını koruyarak her duyguyu yaşayabilmelidir.
Aşağıdaki alıştırmalar iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde soyut olarak belli başlı duygular tanımlanarak geliştirilecektir. Eğer söz söylerken kalbimizden ne hissettiğimiz çok önemliyse gerçekten hissetmek zorundayız. Eğer biz sözümüze uygun duyguları derin olarak hissedersek onların dinleyenlerce hissetmelerine de imkan tanırız.
İkinci bölümde ise söz ve anlama uygun hareketlerin(jest-mimik) geliştirilmesi üzerinde çalışılacaktır. Çünkü duygular aynı zamanda tutumlar olarak dışarıya yansır. Sevinen insanı ses tonundan anlayabileceğiniz gibi gözlerini, kaşlarının, ellerinin duruşundan, hatta teninin aldığı renkten bile anlayabilirsiniz. Şu halde hangi jest veya mimiğin ne anlama geldiğinin bilinmesi ve bunlar üzerinde uzmanlaşılması gerekir.
EMOTION COMPLIANCE
Duygular herhangi bir algı organı vasıtasıyla değil doğrudan kalpte yaşanırlar. Duygularımızı sadece kalbimizde veya ruhumuzda yaşarız. Ancak her duyguya paralel olarak vücudumuzda çeşitli hormonlar salgılanır. Örneğin sevgide oxcytocin, sıkıntıda kortizol hormonu salgılanır. Duygular hormonların salgılanabilmesi ve algılanabilmesi ölçüsünde yaşanabilirler. Vücudun bio-kimyasal dengesi bozulduğunda, vücut çöplüklerle dolduğunda duygu algısı körelir. Bio-kimyasal yapımız bozuk olmadığı halde duygularımızı net olarak yaşayamıyorsak o taktirde duygusal Keskinliğimiz yoktur. Çünkü kişilerin derin olarak yaşamadıkları duygular gelişmezler.
Vücudun bio-kimyasal yapısının düzene girmesi için yapılabilecek en uygun çalışma spordur. Spor bozuk dengenin düzene girmesini sağlar, uygun yemek sistemi ve stresten kaçış dengeyi bozucu oluşumları engeller. Bio-kimyasal yapının düzene girmesi sizlerin azim ve disiplininize kalmıştır. Aşağıdaki çalışmalar duyguların güçlendirilmesi amacını taşımaktadır:
Aşağıda çeşitli duygular ve bunlara paralel düşünceler verilmiştir. Bu çerçevede;
1- Bu düşüncelerin oluşturduğu duyguyu içinizde büyütün. Duyguyu büyütmek için verilen veya sizin üreteceğiniz düşünceleri hızlanarak tekrar edin, iç sesleri yükseltin,
2- Duyguyu kalbinizden gözlerinize taşıyın. Gözlerinizde hissedin.
3- Duyguyu zirveye çıkardığınız noktada gözlerinizden fırlatın. Önce ayna karşısında çalışıyorsunuz. Duygunun hedefi kesin olarak belli olmalıdır. Kendi gözlerinizden kendi ruhunuzun derinliğine fırlatıyorsunuz.
4- Bu işlemi somut nesnelere soyut kavramlara ve belli ettiğiniz insan topluluklarına yönelerek yapın. Amacınız tiyatro sanatçısı olmak değilse korku, kıskançlık, endişe, üzüntü, alay, gurur, ümitsizlik gibi olumsuz olan ve vücudunuzda zararlı salgılar oluşturarak gücünüzü tüketen duygular üzerinde çok çalışmamalısınız.
EXERCISE: EMOTION
1. We need to strengthen them before we can use our emotions effectively. If our feelings are weak, we cannot use them effectively. Sometimes we need some rage and sorrow. But our emotions that we need to strengthen by working with persistence are positive feelings such as, love, compassion, excitement, self-esteem and envy Ama. These emotions will be illustrated with examples below. Because these emotions are the emotions that affect us as well as the audience we talk about most strikingly. Read the texts first and then tell yourself similar words by focusing on each emotion individually.
Kindliness:
Yöneltilen nesne ve ortam: Savaş sırasında Saraybosna’da bir eve sığındınız. Ailesinin Sırplar tarafından öldürüldüğünden habersiz şaşkın iki yaşında bir çocuk görüyorsunuz. Çocuk karların üzerinde sokakta dolaşarak annesini arıyor.
İç Konuşmalarınız: “Yavrucuk, zavallıcık, Ne kadar güzel başın var. Gözlerin, burnun küçücük. Daha da yürüyemiyor. Bana ne kadar tatlı bakıyor. Aman Allah’ım ayakları da çıplak. Anneciğin yok. Yavrucuğum üşüyorsun sen, titriyorsun. Gözlerinden yaşlar akmış, ne kadar da çok ağlamışsın. Seni çok seviyorum.
Love:
Yöneltilen nesne veya ortam:Karşınızda konuşmanızı dinleyen insanlara hitap ediyorsunuz.
İç Konuşmalarınız: Bu insanlar kahraman, beni çok sevdikleri için buradalar. Hepsi iyi niyetli, benden bir şeyler öğrenmek istiyorlar. Beni sevgiyle alkışlıyorlar. Onlar dostlarım. Hasta olsam beni ziyarete koşarlar. Ardımdan konuştuklarında beni hep överler. Onları seviyorum.
Excitement:
Yöneltilen nesne veya ortam: Üniversite sınavında birinci oldunuz ve TV’de canlı yayına çıkmak üzeresiniz.
İç Konuşmalarınız: Birinci oldum. Çok heyecanlıyım. 65 milyonun karşısına çıkmak üzereyim. Evet biraz sonra beni görecekler. Başardım. Bu benim sırım, şimdi bunu bana soracaklar. Çok heyecanlıyım. Sıra geldi. Kameralar üzerimde. Kalbim ağzıma gelecek. Aman şu ışıklar...
Self-esteem:
Yöneltilen nesne veya ortam: Avrupa atletizm şampiyonasındasınız. 100 metre koşu yarışmasını kazanacağınızdan eminsiniz.
İç Konuşmalarınız: Yıllardır koşuyorum. Şimdiye kadar bu yarışı hep kazandım. Bütün gücümle ayaktayım. Bu sefer rekor kıracağım. rakiplerim zayıf. Bunları çok kolay geçerim. İşte işaret verildi. Yerimden fırladım. Koşuyorum. En öndeyim. Herkes arkada. Başarıyorum.
Envy:
Yöneltilen nesne veya ortam: Çok güçlü bir konuşmacı olan ve binlerce insanın kendisini dinlediği Anthony Robbins’in seminerindesiniz.
İç Konuşmalarınız: Robbins orada, kürsüde. Heyecanla konuşuyor. Hepimiz kulaklarımızı açtık onu dinliyoruz. Devamlı alkışlıyorlar. Bravo sesleri.. Bu adam milyarlar kazanıyormuş. Burada gelen herkeste bilet parası olarak 100 milyon vermiş. Hayret. Şu adama bak. Ben de yapabilirim. Aslında onun gibi olabilirim. Sanki onun gibi ben konuşuyorum orada. Ben de yapabilirim.
Anger:
Yöneltilen nesne veya ortam: Katil üvey anne çocuğunu öldürdü.
İç konuşmalarınız: Katil anne... İki yaşındaki üvey kızını kıskandığı için büyük işkenceler yaptı. Sırtında sigara söndürdü. Ellerini kızgın demire sürerek yaktı. Çocuk çığlıklar atıyor. Anne çocuğu tekmeliyor. Anne cadı gibi çirkin. Çocuğun başına demir bir sopayla vurdu. Çocuğun başından kanlar akıyor. Çocuk yere düştü, sesi kesildi, çırpınıyor.
Sadness:
Directed object or environment: Poor life in which his father lives with his mother in a car accident.
Internal Conversations: Genç bir adamdı. Fakirdi belki ama temizdi. Yeni evlenmişlerdi. Bir anne ve küçük çocuğu. Fedakar annenin sabrı ve çocuğuna duyduğu sevgi. Fakat bir kış daha geldi. Isınacak odunları yok. Komşuları kendilerine yardım etmiyorlar. Evlerinde bir sessizlik var. Soğuktan titreyen çocuk ve aç ve hüzünlü anne ve utanmaz siz. Bu güne değin yardım elini uzatmayan siz.
Aşağıda çeşitli duyguların cümlelerde kullanılması yeteneğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Sözlerin inandırıcılığı için sözün duygu anlamıyla söze yapılan duygusal vurgu paralel olmalıdır. Söz ile duygu uyumsuz olduğunda dinleyici “yapmacıklık” izlenimi edinir ve inandırıcılık kaybolur. Duygular yöneltildiği kişiye veya ortama göre ifade değişikliğine uğrayabilirler. Dolaysıyla istenen duyguyu kime ve hangi ortamda yönelttiğinize de dikkat etmelisiniz. Örneğin “Sizi seviyorum” cümlesi anneye, babaya, çocuklara veya nişanlıya farklı söylenir. Aşağadaki çalışmaları sık sık tekrar ederek yeteneğinizi geliştirin.
Suspicious: Well! Maybe air.
Playful: Yeah, the weather's nice, but for the ducks.
Dispute: You mean nice weather? You're very optimistic.
Angry: The weather is nice but, we are closed between the four walls.
Kindliness: The weather is nice. Let's go out on the street, baby. You'il get better if you get some air.
Bitterness to: The weather's fine, but it doesn't help but raise my grief.
Revealing: What can I do? I lost the bet:
Furious: Shame on you. Here you are!
Exact Belief: He won't call us anymore, I'm sure!
Protest: Sorry, but not so bad.
Inquiring: Is the car overturned?
Without knowing it, ask: Car overturned?
Insecurity: Will this man stand in your word?
Regiment: Sure, you've always done this.
Impatience: Open the door, open!
Muzaffer by: Look! I didn't say they were alien!
Admiringly: Oh, how beautiful the weather is! It's gleaming.
Faith-doubt: I believe in my being. Perhaps it is, but who can prove its existence?
Pride-humility: I am the master of this work, and I am the only master. What am I, can I ever be held with them?
Love-hate: I love you very much. I hate his existence and his memories.
Worry-unconcern: Of! Şimdi ne olacak, bu benim için büyük bir üzüntü. Pöh! Bana ne, umurumda bile değil!...
Respect-contempt: I have such a love for him, Hıh! What's he gonna do, he's an asshole?
Stand up against-bend: No, you can't do anything to me. Do whatever you want, I will obey all of them.
Courage, fear: Whether I'm ten or twenty, my chest is open. Alas! Alas! Can't you see our lives are in danger?
Pleasure and suffering: Oh! It smells nice. Moon! It hurts so much.
Fierce-cautious behavior: How can you leave me all alone together? We must not decide immediately; Let's think thoroughly.
Teasing, dignity: How do I know what you're saying? These are genius! I swear to you that what I say is serious.
The Determination of weakness: I will work with all my strength day and night. I don't have the power to fight
Vindication-pity: You know, that's gonna cost him a lot. Poor men! What can I ask them now?
Sadness-sadness: I'm not saying God does not! Thank god! There's nothing left to worry about.
Open-heartedness-hypocrisy: I'm clearly telling you what I think. I would sacrifice all the wealth of the world to be admired by you.
Victory-defeat: I've got my last request. I lost everything, my honor
Surprisingly-indifference: You? Are you really, really? It was obvious that this would be the case.
Provocations-appeasement: Try it! Inert! One more move! Oh, shit, shit! Come to yourself, calm down.
Regret-exuberance: Day and night, I ask myself; How did I do it? Yeah, that's what I'm gonna do.
Cadet despair: Yeah, everybody says I'm gonna win this. Now it's all over, there's no way out.
JEST-MIMIC COMPLIANCE
The harmony between the meaning or the content of the word and the behavior is a very important element of credibility. General movements of the body-posture (posture) mimic concept, the general movements of the face-posture-gesture is explained with the concept of mimic. The gesture-mimic is the subject of body language. The effect of the language in the mouth of the body language, especially mimics say what is very ineffective. The speaker who succeeds in the harmony of words is followed with great interest. The natural states of the people show the best mimics. The mimic comes before breathing, that is to say before the word is spoken, and it is said as a breath of breath. The mimicry neglects the conversation completely. Inadequate gestures and mimics evoke the impression of ridicule; while excessive exaggeration destroys the naturalness. Care should be taken in the following exercises. At least 60% of the messages that we transfer to others are only caused by our facial features and the general appearance of our body. The most important message for the audience is not what our language says but our gestures and gestures.
Lecture Gesture-Expressions
1 - Eylem belirtme: Hold, move, throw something at hand, throw. Any work, spending a power, eating, sleeping, going.
2 - Location and location designation: You just need to point out some time alone. To do this, the pupil turns towards the person or person who is real or imaginary. In the meantime, the head lifts, goes down, turns. The index finger can also be extended. The arm is stretched according to the length of the distance.
3 - Uzaklaşma: The two arms, outstretched and separated, show a wide distance. The arms show things that move away from each other if they leave the body.
4 - Specifying the size: For the little thing, the tip of the index finger is touched with the thumb of the same hand. For height-length, the arms open up to the width, width and width. Or the palms are brought closer to each other and the stenosis is removed and the width is explained. The eyes are moved in the direction of the hands.
5 - Shape specification: If the palm is horizontal and facing the ground, it tells the flat thing. Two hands to indicate the rounded shape draws one round at a time. The gestures of the hand to express the devious, curved things draw curved lines.
6 - Specifying numbers: The index finger, which is shown as a single, is indicated by a number, one by the middle and two by the middle finger, by adding the ring finger. The number can also be explained by closing the fingers of the open hand with the index finger of the other hand.
Emotion-gestures
Eyes:
If the eyes are closed to the side, the evil and disdain are revealed, respect and shame by lowering the eyelids. In excitement, the eyes close and open, the eyelids come down, the head shakes slightly. The body shudder, shiver, breathe frequently. The large eyes of the eyes is a symptom of astonishment, anger, amazement and horror.
Eyebrows:
The eyebrows are roofed, indicating deep thought, stiffness, solid will. The starting parts of the eyebrows upwards and the end of the downward expression is an expression of pain. In anger, eyebrows are broken, a deep line appears between the eyebrows, nostrils open, lightning flashes in the eyes, lips are opened, lower teeth appear before the upper teeth, frequent, hard and deep breathing is done. In deep love eyebrows rise, eyes grow, mouth opens slightly, lip edges slightly curled up. A sweet caress in all lines, a pure glow of the whole face is seen, calm breathing is done.
Mouth:
Dudakların yarı açık duruşu hayret ve sevinci, çok açılması şaşkınlığı anlatır. Dudak kenarlarının aşağıya inmesi üzüntüyü, Dudakların büzülerek öne doğru uzaması susmayı somurtmayı belirtir.
Alt çenenin biraz öne çıkması gaddarlığı, dişlerin birbirine vurması çılgın bir hiddeti anlatır.
Head :
The forward posture of the head indicates curiosity and ferocity, the withdrawal of disrespect, fear, the slight tendency to bend sideways, indifference, pity, forward bending shame and fear. Shaking the head from top to bottom means verifying, front to back, denial.
Arms:
Kolların her hangi biri "gel!" veya "git" emri vermek üzere öne doğru hızla hareket ettirilir. Yer göstermek üzere gösterilen yere doğru bükülür. Şiddetli hayranlık duygularının belirtilmesinde Kolların biri veya her ikisi birden yukarı doğru kaldırılır. Cesaret kırıcı bir durum karşısında ümitsizce yanlara bırakılır. Bekleyiş ve meydan okuyuşta kollar önde kavuşturulur.
Hands:
The palms are pressed on the heart and the love and excitement is explained. If the palms are pressed in the middle of the chest, believing refers to their feelings. Pushing the palms outward, disgust indicates disgust. This intermediate head bends slightly backwards. Rubbing one of the palms on the other is a sign of joy, joy.
Fingers :
Hand gestures, in particular, play a very important role in the index finger. If the index finger is extended forward with the arm, it means a sign or expulsion. If the index finger is twisted and pulled towards the chest, it means to approach, call, and try to silence if the index finger is brought straight to the mouth. All fingers are closed, force and perseverance, fist is shown if the threat is explained. The fingers are twisted and the index finger is rubbed against the thumb and the money sign is made. Combining hands gives the meaning of plea if fingers are intertwined.
Legs:
The posture of the legs is also very important. One of the limbs, separated from the other, stands for strength, agility and violent feelings. The feet are aligned at the same level, indicating comfort, carefreeness, challenge or stagnation. A leg swinging frequently while sitting on the leg leg is a sign of impatience, irritability.
Body:
The shrinkage of the body, the hunchback of the back, the adherence of the arms to the body is a sign of shame and embarrassment. Otherwise, the admiration tells the victory. In disgust, the body goes backwards, in desire, curiosity, forwardness. Reaching sideways or backwards describes the pride, disrespect or lack of physics. Bending the body forward is a symptom of respect.
SUMMARY
For Compatible Communication capability:
1.Duygularınızla sözleriniz arasındaki uyumu sağlayın. Sevinçten bahsettiğiniz zaman sevinçli, öfkeden bahsettiğiniz zaman öfkeli, cesaretten bahsettiğiniz zaman cesur olmalısınız. Sözlerinizin anlamı duygularınızla paralel olmak zorundadır.
2.Jestlerin (genel vücut organlarının kullanımının) sözlerinizle aynı mesajları vermesini sağlamalısınız. Eller, parmaklar, baş, omuzlar, bacaklar verilen mesaja göre değişik pozisyonlar alır. Her pozisyonun anlamı vardır ve bu anlamların, sözlerin anlamlarıyla uyumlu olmasının sağlanması gerekir.
3.Mimiklerinizle (yüz, göz, kaşlar, alın kaslarının genel hareketleriyle) mesajların yapısı arasında büyük bir ilişki vardır. Mimiklerinizin mesajlarınızla aynı sözleri söylemesini sağlamak zorundasınız.
EXERCISE: JEST-MIMIC
Below you will improve your ability to use basic facials effectively. notice the distinction between mimics and apply a lot.
a) Boy aynasının karşısında göz kapaklarınızı iyice açıp yavaş yavaş kapatın, gerin, gevşetin, göz bebeklerinizi yukarı aşağı sağa, sola çevirin, çok sevinçli ve heyecanlı imişsiniz gibi gözleriniz parlasın. Yavaşça normale dönün.
b)Kaşlarınızı çatın, iki kaş arasındaki çizgi derinleşsin, kaşlarınızı yukarı kaldırın, alnınızda kırışıklıklar meydana gelsin.
c)Burun deliklerinizi açın., yukarıya doğru gerin, serbest bırakın.
d)Dudaklarınızı kaldırıp indirin, birbirinden uzaklaştırıp yaklaştırın, sıkın, gevşetin; ağzınızı açıp kapayın.
e)Ağzınızı hafif aralayın, iyice açın, çenelerinizi iyice sıkın, gevşetin.
2.Aşağıdaki temel jestleri etkin kullanabilme yeteneğinizi geliştireceksiniz. Jestlerinizi uygulayarak anlamlarını görmeye çalışın.
a) Boy aynasının karşısına geçin. Gövdenizi, başınızı “Evet, hayır, bilmem, ya öyle mi?” anlamlarına gelecek şekilde hareket ettirin.
b)Kollarınızı “Sen de kim oluyorsun!, git başımdan, oo hoş geldin, bunu bir daha yapma!, hepimiz birlikteyiz, elimden ne gelir” anlamlarına gelecek şekilde hareket ettirin.
c)Ellerinizi “Kenetlenelim, çarpıştılar, yükselme, alçalma, güçlü, dikey, yatay, yuvarlak” anlamlarına gelecek şekilde hareket ettirin.
d)Yürüyüşünüzü “Sıkıntılı, kendinden emin, gururlu, sendeleyerek” gerçekleştirin.
Using non-verbal communication and gestures and gestures will make the following pantomimes.
a)Aşağıdaki durumları pantomimlerle yansıtın.
“Soğuktan titriyorsunuz, şiddetli korkuyorsunuz, heyecan ve sabırsızlıkla bekliyorsunuz, son derece üzgünsünüz, ağır hastasınız, öfkeyle bağırıyorsunuz, takdirle seyrediyorsunuz.”
b)Aşağıdaki durumları pantomimlerle anlatın.
“Çocuk ağlıyor, adam kavga ediyor, asker elbiselerini giyiniyor.
Art arda gelen telefonlara bıkmış olarak cevap veriyorsunuz ve hayır diyorsunuz.
Tüm vücudunuz kaşınıyor, soğuktan titriyorsunuz. Çok mutlusunuz.