Evet, ağızdan ağıza reklamı anlatmak konusunda bu cümleyi slogan olarak kullanmakta bir sorun görmüyorum. Ağızdan ağıza reklam kısaca ürünü kullanan bir kişinin potansiyel bir diğer tüketiciye ya da tüketicilere o ürünü anlatması ve tavsiye etmesidir. En etkili reklam türü olarak da nitelendirilir çünkü insanlar hergün farklı mecralarda karşılarına çıkan binlerce reklamın çok azının etkisi ile satın alma davranışı gerçekleştiriyor ama çoğu insan güvendikleri kişilerin tavsiyelerini dinliyor ve ona uyuyor. Sabahın erken saatinde çalan bir telefonda, herhangi bir ürüne dair sunulan yenilik ve avantajları kolay kolay dinlemeyen ya da dinlermiş gibi yapan, reklam kuşağı başladığında kanalı değiştiren, billboardlara dikkat etmeyen, ya da gazetenin arasından çıkan broşürleri çöpe atan bir kişi, çoğu zaman güvendiği birisinin kullanıp memnun kaldığı bir ürüne dair bilgileri dinleyebiliyor ya da satın alma davranışından önce güvendiği kişilere danışarak fikir alıyor.
WOMM (Word of Mouth Marketing) yani ağızdan ağıza pazarlama kavramı da yukarıda saydığımız günlük hayat pratikleri üzerine ortaya çıktı. WOMM yönteminin en önemli özelliği dürüstlüğe dayanması ve aynı zamanda da şeffaf olması. Ürün çeşitliliğinin çok fazla, o ürünleri satın alacak zamanın ise kısıtlı olması dolayısıyla dürüst ve şeffaf bir pazarlama doğal olarak klasik pazarlama yöntemlerinden daha etkili olabiliyor. Ağızdan ağıza pazarlama karşılıklı iletişime dayanır yani bu pazarlama yönteminde ürün hakkındaki bilgileri üretici değil, müşteriler söyler. Dolayısıyla satış davranışı da bu deneyim aktarımı nihayetinde oluşur. Denetlenmiş bir ağızdan ağıza iletişim tepkisi yoktur, süreç içerisinde gelişir ve etkileri görülür.
WOMM yönteminde deneyimler gönüllü ileticiler vasıtasıyla aktarılır. Tüketiciyi interaktif kılan bu yöntemde asıl olan bu ileticilerin para karşılığı değil, kendilerine sunulan bedava ürünleri kullanarak deneyimlerini diğer tüketiciler ile paylaşmalarıdır. Tabii bu aynı zamanda bir risk de teşkil ediyor çünkü ileticiler sadece memnun kaldıklarında değil, kalmadıklarında da konuşuyorlar. Bu durumda ilk cümlemize geri dönüyoruz: “En iyi reklam yapılan iştir.” İhtiyaçlara cevap vermeyen bir ürün ağızdan ağıza pazarlama yönteminin özelliği gereği, “dürüstçe” eleştirilecektir. Yöntemin etkisi olumlu ya da olumsuz da olsa süreç içinde ortaya çıkacak ve büyüyecektir. Bu nedenle bütün pazarlama süreçleri gibi iyi planlanmalıdır. İyi planlanmış bir ağızdan ağıza pazarlama sürecinde yer alan en önemli unsur uzmanlardır. Uzmanlar inandırıcı kişiliklerdir. Yerel, bölgesel, ulusal ya da global olabilirler ve etki alanlarına bağlı olarak birbirlerini de etkileyebilirler. Uzmanları tanınmış kişiler olabilir ama her ünlü kişilik uzman değildir.
Özetle diyebiliriz ki ağızdan ağıza reklamlar ve ağızdan ağıza pazarlama süreci reklamlara dair olan önyargıyı ortadan kaldırır. Tüketicilere değil, tüketiciler ile satışı hedefler. Dürüstlük ve etik anlayış gerektirir en önemlisi, pazarlanan ürün ya da hizmet üzerinde konuşulmaya değecek niteliklere sahip olmalıdır.