Radyo Reklam

Reklamlar, ürün ve hizmetleri satın alma konusunda potansiyel müşterileri ikna etmek için hazırlanır. Reklam stratejisiyse, bu reklamları en etkili biçimde nasıl hazırlayacağımız ve yayınlayacağımız konularını kapsar. Reklam stratejimiz, firmamızın kamuya gösterdiği yüzdür diyebiliriz ve bütçesi ufak olan küçük bir firma da, üzerinde yeterince düşündüğü takdirde etkili bir reklam kampanyası tasarlayabilir. İyi bir reklam stratejisinin püf noktası, esnek ve yaratıcı bir planlamayla, hedef kitlesi ve o hedef kitlesine yönelik mecra seçimi hakkında doğru bilgiye sahip olmaktır. Genel olarak bakacak olursak, reklam stratejimizi üç temel amaç için hazırlayabiliriz. 1- Bir firma ve firmanın ürün veya hizmetleri hakkında farkındalık yaratmak 2- Satışları artırmak ve rakip firmalardan müşteri kapmak 3- Firma veya marka imajı çalışmaları yapmak Yani, firmalar reklamlarla bilgi verme, ikna etme ve tüketiciye kendilerini hatırlatma amacı taşırlar. Bu amaçlara ulaşmak için hazırlayacağımız bir reklam stratejisinde bazı temel aşamalar vardır ve bu aşamalar, reklam hazırlama sürecini pazarlama hedeflerimiz ve diğer tanıtım faaliyetlerimizle birleştirmemizi sağlar. Reklam Stratejilerinde Temel Aşamalar Eğer firmamız yeni bir firmaysa, reklamlarımızın temel hedefi ürünlerimiz ve firmamız hakkında farkındalık yaratmaktır. Firmamızın adını sektör içinde iyi biçimde duyurduktan ve ürünlerimizin pazarda sağlam biçimde yer almasını sağladıktan sonra, reklamlara daha az yatırım yapabiliriz; çünkü, bu aşamaya geldiğimizde, özellikle bizim ürünlerimizi tercih eden bir müşteri kitlesi muhtemelen oluşmuş olacaktır. Burada yapmamız gereken ilk şey, ürün veya hizmetimizi belirli bir biçimde konumlandırmaktır. Günümüzde, sadece tek bir firma tarafından satılan bir ürün olması ihtimali çok düşüktür. O yüzden, biz mesela porselen ürünler üretiyorsak, bizi diğer porselen üreticilerinden ayıran özellik veya değer nedir ve tüketiciler neden bir başka markayı değil de bizi tercih etmelidir, önce bununla ilgili bir tema, içerik ve ifade biçimi geliştirmemiz gerekir. Bunu yaparken, yaratıcı olmamız ve pazardaki yeni trend ve gelişmelere ayak uydurmak konusunda esnek bir planlama yapmamız gerekir. 1- Hedef Kitlesi Belirlemek Hedef kitlesi dediğimizde, belirli bir çerçeve içindeki bir gruptan veya birkaç farklı grubu kapsayan bir kitleden bahsediyor olabiliriz. Hedef kitlemiz, ürünümüzü satın alan kişiler olabilir, ürünümüzü kendileri satın almayan ama o ürünün satın alınmasına karar veren bir poziyona sahip kişiler olabilir veya bir kişinin ürünümüzü satın almasını etkileyen kişiler (çocuk, eş, partner, arkadaş vb.) olabilir. Burada genel olarak üç kriter belirlememiz gerekir: a- Demografik öğeler, Yaş, cinsiyet, meslek, gelir, ilgi alanları ve grupların düşünsel anlamda sahip olabileceği soyut değerler b- Davranışlar, Tüketicilerin firma hakkındaki farkındalık derecesi, tüketicinin hangi ürünleri ne zaman ve ne durumda kullandığı, tüketiciyi kendi ürünlerimizi kullanma veya deneme konusunda ikna etmek için ne tür öğe veya tekliflerin cazip olabileceği c- İhtiyaç ve İstekler, Burada hem gündelik yaşam içindeki pratik kullanım açısından hem de kişinin ürünle kendine kattığı bir değer olup olmadığı açısından bir değerlendirme yapmalıyız. Bundan sonra da, bu istek ve ihtiyaçları bizim ürünümüzün karşılayabileceği yönünde bir mesaj geliştirmeliyiz. d- Ürün Konsepti, Ürün konsepti dediğimiz zaman, yazımızın başında bahsettiğimiz, bizi diğer firmalardan ayıran özellikleri veya değerleri ifadelendirme aşaması aklımıza gelmeli. Biz, ürünümüzü sektör içinde belirli bir biçimde konumlandırırsak, ürünümüzün temsil ettiği değerleri ve hedef kitlemizin o ürünü nasıl algılayacağını kendimiz belirlemiş oluruz. Burada, tüketiciye cazip gelecek veya kendisiyle eşleştirebileceği bir değerler grubu yaratmamız ve böylece, ürünümüzü sadece bir ürün olmaktan çıkarmamız gereklidir. 2- Mecra Seçimi Reklamımızı yayınlayacağımız mecrayı seçerken, pazarlama hedeflerimizi, bütçemizi ve hedef kitlemizin özelliklerini hesaba katmamız gerekir. Dijital medya, televizyon, gazete, dergi, radyo, posta, billboard ve açık hava, reklamlarımız için kullanabileceğimiz yaygın mecralardan bazılarıdır. Mecramızı dikkatli bir şekilde belirledikten sonra, reklamımızın yayınlanması için bir zaman dilimi belirlemeliyiz. Burada, gün, hafta, ay veya yıl içinde olacak şekilde (bunların biri veya hepsinin bir bileşimi söz konusu olabilir) bir zaman dilimi belirleyip, reklamlarımızı o zaman diliminde yayınlamalıyız. 3- Reklam Mesajı Reklam mesajı, pazarlama hedeflerimizin, reklamımızdaki görsel ve yazılı öğelerin ve ürünümüzün sahip olduğu özellik ve değerlerin bir birleşimidir. Burada temel olarak üzerinde durmamız gereken 3 öğe vardır: a- Ürünümüzü, başka markaya ait aynı tür bir üründen ayıran özellikler veya değerler nelerdir? b- Tüketicilerin bu ürünü nasıl değerlendirmesini istiyoruz? Tüketicileri, ürünü satın almaya nasıl ikna edebiliriz? c- Tüketici rakip firmaları nasıl görüyor? Rakiplerimizin kendilerini konumlandırma biçimindeki zayıf ve güçlü noktalar neler? 4- Yazılı içerik Bu tür içeriği hazırlarken amacımız, ürün ve hizmetlerimiz hakkında bilgi vermek veya ürünümüze bir değer ve anlam atfetmek olabilir. Birçok firma, pazarlama hedefleriyle ürünün temel özellik ve faydalarını birleştiren bir slogan düşündükten sonra reklamın diğer öğelerini geliştirmeye başlar. Akılda kalıcı reklam içeriği yaratmak önemli olmakla birlikte, ürün veya hizmetimize dair değer ve özelliklerin ön planda olması reklamımızın satışa dönüşmesinde daha etkili olacaktır. Reklam metni hazırlarken, iletmek istediğimiz mesajı açık ve net olarak ifade etmek en etkili yoldur. Tabi, bazı reklamlar çok karmaşık, insanı düşündüren ve anlamı belirsiz gibi duran bir tarza ve yapıya sahiptir ve mecramıza ve hedef kitlemize göre, bu reklamlar da gayet etkili olabilir. Reklamımız, başlığı olması gereken türde bir reklamsa, bu başlık reklamın temasını tüketiciye anlatan bir ifade olmalıdır. 5- Görsel İçerik Görsel içerik dediğimiz zaman, kullanılan boşluklar, renkler, görüntüler, yazı büyüklükleri ve biçimleri gibi reklamdaki bütün görsel öğelerin belirli bir mantık ve amaç dahilinde kurgulanmasından bahsediyoruz. Bu öğeler üzerinde düşünürken, reklamın hızlı biçimde dikkat çekmesi gerektiğini hesaba katmalıyız. 6- Reklam Bütçesi Reklam bütçemiz, reklam stratejimizi geliştirdikten sonra veya önce belirlenebilir. Bütçemize karar verirken, reklamımızın bizim için ne kadar önemli olduğu, başarılı olursa bize ne kazandıracağı ve tabi ki firmamızın buna ne kadar para ayırabileceğini hesaba katmamız gerekir. Özellikle küçük firmaların, önce bütçesini belirlemesi bizce daha uygundur. Çünkü böyle yapıldığı zaman reklamın diğer öğeleri bu bütçeye göre ayarlanmış olur ve firma sonradan kendisini maddi olarak zora sokacak sürprizlerle karşılaşmamış olur. Reklam bütçesi geliştirirken en çok başvurulan yöntem, geçmişteki satış oranını hesaba katmaktır. Böylece reklamımız etkisiz olsa bile, bu firmamızı maddi olarak zora sokan bir sonuca yol açmaz. Biraz daha büyük ve geliri yüksek bir firmaysak, gelecekteki satış tahminlerimizi, firma birikimlerini ve pazar payımızı da hesaba katabiliriz. Reklam Sonuçlarını Analiz Etmek Özellikle küçük firmalar, reklamlarının etkisini ölçme konusunda oldukça gevşek davranma eğilimindedir. Reklamın bir yenisi yapılmalı mı, aynı reklama devam edilmeli mi gibi konularda el yordamıyla kararlar alınır ve uygulanır. Aslında, ekonomik dalgalanmalar, yeni rakiplerin sektöre dahil olması ve dönemsel satış değişiklikleri gibi birçok etken, bir reklamın etkisini azaltabilir veya artırabilir. Eğer bütün bu öğeleri hesaba katarak reklamımızdan aldığımız sonuçları incelemezsek, kötü ve etkisiz bir reklama devam etmek veya çok iyi bir reklam stratejisinden vazgeçmek gibi yanlış kararlar alabiliriz. Reklamlarla İlgili Yasalar Reklam stratejimizi geliştirirken, reklamımızın yayınlandığı ülke veya mecrayla ilgili reklam yasalarını mutlaka bilmemiz gerekir. Yasalarda değişiklikler yapılabileceği veya yeni düzenlemeler mevcut yasalara eklenebileceği için, reklamımız üzerine ayrıntılı biçimde düşünmeden önce en son düzenleme, yasa veya mevzuatı öğrenmeliyiz.
Günümüzde reklam sektörü tüketicilere ulaşmak konusunda geleneksel mecraların yanında en yeni teknolojiyi de kullanıyor. Yazılı ve görsel basın yanında, 3D uygulamalar, kişiye özel reklamlar, iReklam, interaktif reklam derken sayısız mecra ve uygulama biçimiyle karşı karşıyayız. Hem üretim hem de tüketicilere sunum biçimleri açısından reklam sektörü hızlı bir gelişim içerisinde. Mecralar ve türler çoğaldıkça tüketicilere ulaşmak zorlaşıyor. Sosyal medya iletişiminin yaygınlaşmasıyla birlikte markaların tüketicilerle neredeyse birebir iletişim kurması daha fazla önem kazanmaya başladı. Geleneksel pazarlama yöntemlerinin en önemli yardımcılarından birisi olan reklam promosyonlar da bu noktada önemini korumaya devam ediyor. Promosyonu kısaca şirketlerin varolan müşteri potansiyelini korumak ya da müşteri oranını arttırmak için, hedef kitlesinin istek ve ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırladığı işlevsel ürünler olarak tanımlayabiliriz. Promosyon ürünleri genellikle tüketicilere markayı hatırlatacak kalıcı ürünlerdir. Promosyona dayalı olarak ya da promosyon destekli yürütülen reklam çalışmaları genellikle tüketiciler üzerinde daha etkilidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta promosyon ürünlerinin tüketicilere hediye olarak sunulması ve onlarda markaya bağlılık sağlayacak, markayı hatırlatacak ya da tanıtacak nitelikte olmasıdır. Örneğin yeni açılan bir mağazanın tüketicilere herhangi bir ürün değil, kendisi ile bütünleşen bir ürün sunması bilinirliğini arttıracaktır. Reklam promosyon doğru şekilde yapıldığında etkisini uzun süre devam ettiren bir çalışma biçimidir. Promosyon sadece ürünler ile değil, indirimler, kuponlar, test kullanımları gibi çok farklı şekillerde de yapılabilir. Satışı ve bilinirliği arttırmaya yönelik olarak yapılan çalışmalarda genellikle hatırlatıcı ürünler değil, indirim, ürün, kupon gibi yöntemler kullanılır. Promosyon çalışmaları tüketici merkezinden reklam ve ticari satışa yönelik olarak yapılabilirler. Tüketicilere yönelik olarak yapılan promosyon çalışmalarında fiyat daha ön plandadır. Ticari satışa yönelik olarak gerçekleşen promosyon çalışmalarında ise ürünlerde ise ticari işletmelere yönelik olarak gerçekleşen bir harcama söz konusudur. Bu harcama ürün teşhiri için gerekli malzeme sağlanmasından, bayi eğitimine kadar gider. Özellikle maliyeti açısından doğru yapılmadıkları takdirde bir itici güç olamama riskini ciddi oranda taşırlar. Reklam promosyon ne şekilde yapılırsa yapılsın firmalar açısından belli bir maliyet yükü getiren bir çalışmadır. Dolayısıyla da bir risk alınır. Ancak doğru şekilde uygulandığında tüketicilerde bağlılık yaratmak, onlarla birebir ilişki kurmak açısından işlevsel bir uygulama biçimidir. Günümüzde değişen marka – tüketici ilişkisinin çift taraflılığını sağlama ve sürdürmede promosyonlar özellikle ürünler bazında reklamların en önemli itici güçlerindendir.
Özellikle reklam sektöründe nelerin başarılı olduğuna ve bu başarı elde edilirken nasıl bir yol izlendiğine kısaca göz atalım. Reklam sektörünün değişmez kurallarından biri varsa, o da: firmalar ya da şirketler için çekilen reklam filmlerinde ünlülerin rol almasıdır. Pepsi, Coca Cola, Arçelik, Bosch, Mavi Jeans, Turkcell, Vodafone, Avea, Elidor gibi marka değeri taşıyan şirketlerin reklam filmlerinde en sevdiğimiz ünlü isimlere rastlamak oldukça sık yaşanan bir durumdur. Peki, bu markaların reklam filmlerinde oynayan ünlü isimler, markaların başarısını artırabildi mi? İşte bu sorunun cevabını araştırdık. Giyim sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan Mavi Jeans, ünlü manken Adriana Lima’yı kamera karşısına geçirdi. Ünlü mankeni Türkçe konuşturarak ilgi toplayan Mavi Jeans, çekilen bu reklam filmlerinden sonra markasının ününe ün kattı ve satışlarını arttırdı. Yine giyim sektöründeki isimlerden biri olan Defacto, dünyaca ünlü moda ikonu Parsi Hilton’u reklam filmlerinde oynatarak, en büyük reklam bütçesini harcadığı bir çalışmaya imza atmış oldu. Rakiplerinin bir adım önüne geçen markanın reklam filminde Paris Hilton’a, ünlü futbolcu Arda Turan eşlik etti. En avantajlı GSM operatörü seçilen Avea, yaklaşık iki yıldır reklam filmlerinde ünlü komedyen Ata Demirer’i oynatıyor. ‘Cemile Abla’ karakterine hayat veren ünlü komedyen, Avea tariflerinin tanıtılması ve daha kolay hatırlanması için iş başında. Reklam filmlerini çok sık göremediğimiz İş Bankası, ünlü komedyen Cem Yılmaz ile kamera karşısına geçti. Yaptığı her iş ile gündeme oturmayı başaran Cem Yılmaz, İş Bankası’nın reklam filmiyle hem kendi adından hem de bankanın adından sıkça bahsettirdi. Mobilya sektörünün önde gelen isimlerinden Bellona, reklam filmlerinde şarkıcı Şevval Sam ile çalıştı. Rahat ve samimi tavırlarıyla, kentli kadına hitap eden şarkıcı, markanın yeni yüzü oldu. Kozmetik sektöründe ise Elidor, saçlarının güzelliği ile dikkat çeken oyuncu Meryem Uzerli’yi yeni reklam yüzü yaptı. Saç bakım serisini tanıtmak için ‘Hürrem’ karakterine can veren oyuncu Meryem Uzerli ile ekranlara gelen Elidor reklamları, saç bakım serilerinin bilinirliğini daha da artırdı. Kadınların hayranlıkla izlediği Biscolata reklamları ise yaklaşık iki yıldır ‘Biscolata erkekleri’ ile devam ediyor. Markayla özdeşleşen Biscolata erkekleri, kadınları oldukça mutlu ederken TV reklam filmleri her seferinde dikkatle izlenmesine sebep oldu. 2011 yılının son çeyreğinde televizyon ekranlarında dönmeye başlayan Biscolata reklamları, en çok ses getiren reklamlardan biri oldu. Her yıl olduğu gibi farklı sektörlerin reklamları ve bu reklamlar arasındaki çekişmeyle ekranlarımıza geldi. Ünlü isimlerle reklam filmlerine imza atan markalar, şüphesiz ki reklamın akılda kalmasını kolaylaştıran en önemli sebebi buldu. Sevdiğimiz ünlüleri markaların reklamlarında görmek, o markaya olan ilgimizi artırdığını düşünürsek, markaların da amacına ulaştıklarını söyleyebiliriz.
Satış ve pazarlamanın en önemli basamağı olarak bilinen reklamların, toplum üzerinde ne kadar etkili olduğunu araştırdım ve bulduğum sonuçları sizlerle paylaşmak istedim. Televizyon; bilgileri hem görüp hem de işitebildiğimiz bir kitle iletişim aracı olduğu için reklamların toplum üzerindeki etkilerini bu mecrada yayınlanan reklamlar üzerinden araştırdım. Radyo, gazete ve dergi gibi kitle iletişim araçlarındaki reklamlardan ziyade, televizyon reklamlarının etkilerini incelememin en büyük sebebi; Türkiye’de oldukça yaygın bir televizyon izleme alışkanlığının olması. Televizyon reklam etkileri ve sonuçları, Türkiye’deki reklam kültürünü ve reklam etkilerini en iyi şekilde ortaya koymaktadır. Reklamın akılda kalıcı ve etkili olması, markanın tanınırlığını artırmasında en büyük faktördür. Bu yüzden etkili bir reklam yapabilmek için sonu tahmin edilebilir ve sıradan senaryoların yerine; tüketicinin dikkatini çekebilen, yaratıcı senaryoların olması gereklidir. Verilmek istenen mesaj, en basit haliyle tüketiciye anlatılmalı ve bu anlatımda abartıya kaçmadan inandırıcı bir dil kullanılmalıdır. Reklamda verilmek istenen mesajın net ve kolay anlaşılabilir olması, markanın satış ve tanıtım faaliyetlerinin artmasındaki en önemli nedendir. Konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre; tüketicinin reklamı sevmesi, markayı sevmesine ve tüketicinin markayı daha kolay hatırlamasına neden olmaktadır. Muehling ve McCann tarafından yapılan araştırmada ise; tüketicinin reklam tutumu, bilişsel ve duygusal olmak üzere ikiye ayrılıyor. Bilişsel kısım; reklamın rahatsız ediciliği, bilgilendiriciliği ve eğlendiriciliğinin değerlendirildiği bölümdür. Kültürlere göre farklılık gösteren bu kısım, her toplum için farklı etkiler yaratmaktadır. Türkiye’de gülebildiğimiz reklamları görmek, o markaya olan tutumumuzu olumlu yönde etkilerken, herhangi bir Avrupa ülkesinde durum tam tersine olabilir. Bazı toplumlar, reklamlardan net ve gerçekçi bir mesaj beklerken, bazı toplumlarda da samimi ve eğlendirici radyo tv reklamları daha olumlu sonuçlar alabilir. Durumu Türkiye açısından incelemek gerekirse; Türkiye’de en çok sevilen ve hatta sosyal medyada sıklıkla paylaşılan reklamların başrollerinde sevilen komedyenlerin yer alıyor olması, Türkiye’nin reklam tutumu hakkında oldukça açık bir bilgi veriyor. Cem Yılmaz ve Ata Demirer gibi sevilen komedyenlerin reklamları, en beğenilen reklamlar olma başarısı kazandığı gibi markanın da etkili bir reklam yapmasını sağlıyor. Sevilen dizi ve film oyuncularının da markaların etkili reklam yapmasında büyük payı olduğu tartışılmaz bir gerçek. Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ, Seda Sayan ve Arda Turan gibi ünlülerin rol aldığı reklamlar, kısa sürede ilgi uyandırarak istenilen etkinin yakalanmasını sağlıyor. Kısacası sadece ünlü komedyenler değil, sevilen ünlüler de etkili reklam için önemli bir kaynak. Tüm bunların üzerine asıl sorulması gereken soru şu: Reklamın güldürebiliyor olması ve tüketicinin reklama karşı olumlu tavırları, markanın güvenilir olduğu sonucunu da doğurur mu? Sadece güldürebildiği için beğenilen reklamlar, aslında dikkat edilmesi gereken detayları atlamamıza mı neden oluyor? Tüketicinin özellikle televizyon reklam başlığı altında dikkat etmesi gereken nokta, markanın ne kadar güvenilir ve inandırıcı olduğudur. Bu yüzden eğlenirken, gerçek bilgiyi de alıp almadığımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Tüketicinin etkilenmediği, markanın itibar kaybettiği; “Tek kullanımla ipek gibi saçlar” ya da “Tek fırçalamayla bembeyaz dişler” gibi abartılı sloganların olduğu reklamlar hem inandırıcılıktan uzak hem de tüketiciyi aldatmaya yönelik olarak gösteriliyor. Almak istediği ürüne, reklam vasıtasıyla karar veren tüketici, karşılaşacağı sonuçları önceden bilmek ve buna göre hareket etmek istiyor. Etkisi oldukça az olan bir diğer reklam senaryosu ise rahatsız edici olarak tanımlanan reklamlar. Tüketiciyi sinirlendiren ve rahatsız eden reklamlar, etkinliğini kaybettiği gibi hatırlanmakta da zorluk çekilmesine neden oluyor. Yani etkili reklam ve rahatsız edicilik arasında negatif bir korelasyon söz konusu. Her kültürün reklam anlayışı ve reklamdan beklentisi farklıdır. Bu yüzden markalar etkili bir reklam yapabilmek için kesinlikle toplumun isteklerini ve beğenilerini dikkate almalıdır. Türkiye’de eğlenceli reklamlar en iyi etkiyi alırken, inandırıcı ve samimi reklamların da tüketici üzerinde oldukça etkili olduğunu unutmamak gerekli.
Radyo reklamlarının tüketiciler üzerindeki etkisi ve maliyetlerinin televizyon ve gazetelere göre daha düşük olması, radyonun tanıtım kampanyalarında diğer medyalara göre daha verimli olmasını sağlıyor. Ayrıca bu mecra yerinde ve doğru hedef kitleye göre kullanıldığında marka bilinirliği ve satınalma etkisi açısından televizyon ve basına göre daha etkili. Buna bağlı olarak radyonun tüketiciyle birebir iletişim kurmakta daha etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de radyo reklamlarına önem verilmesi ve özen gösterilmesi için herkes fedakarlıklar yapıyor fakat bunlar çok daha net bir araştırma ile firmalar bilgilendirilmelidir. Bu konuda bir çok araştırmalar yapmış bir şirket olarak, Türk markalarının bu mecradaki gelişimi gözlemliyor ve destekliyoruz. Geçmiş yıllarda tanık olduğumuz ,bazı markalar televizyon ve radyo reklam ve tanıtım fiyatı ortalama alınarak, 1 televizyon tanıtımı yerine 2 radyo reklamlarıı kullanımına başvurdular ve bu durum marka hatırlanma oranlarını oldukça artmasını sağladı. Bunun hedef kitleyle bağlantısı olup, radyonun tüketiceler tarafından diğer mecralara kıyasla daha birebir ve duygulara hitap eden bir deneyim olması, dinleyicinin duygularını daha kolay harekete geçirmesini sağlamasına bağlayabiliriz.
Radyo kanallarının dünya ve Türkiye genelinde çok yaygın bir hal almış olması ve özellikle fm bandında radyo yayını yapan ve farklı ilgi alanlarına ve farklı hedef kitlelere seslenen çok sayıda radyo kanalının ve bu kanallarda hedef kitlelerin takip ettiği çok sayıda sevilen ve dinlenen programın varlığı, firmaların belirlediği özel bir hedef kitleye mal, ürün ve hizmetlerle ilgili tanıtımlarını ulaştırmaktadır… Radyo reklamları, aynı zamanda genel, bölgesel ve ulusal çapta yayın yapan birçok radyo kanallarının varlığı da firmalara, radyo reklam ile marka tanıtımı ve faaliyet alanlarını tanıtma açısından uygun radyo kanallarını seçme şansını vermekte ve bütçelerinin etkin ve planlı kullanımını olanak sağlamaktadır. Bu mecranın televizyon ve dergi gibi diğer bazı mecralara göre maliyetlerinin düşüklüğü de daha çok tercih edilmelerinde etkin rol oynamaktadır. Radyo reklamlarının sahip olduğu avantajlar 1- Radyoların bir mecra olarak en önemli avantajlardan biri her saat ve rahatlıkla dinlenme özelliğine sahip olması ve bu nedenle de tanıtımların tanıtılacağı hedef kitleye gün içinde evde, işte ya da yolculukta bile rahatlıkla ulaşılması ve mesajının müşteriye iletilmesidir. 2- Radyo reklamları yüksek bir harcama yapmadan sahip olabileceği bir mecra olarak geniş bir hedef kitleye ulaşmayı sağlamaktadır. Özellikle okuma alışkanlığının düşük olduğu toplumlarda gazete ve dergi tüketiminin azlığını düşünürsek radyo tanıtımları bu açıdan farklı özelliklere sahip geniş bir hedef kitleye ulaşma avantajını firmalara sunmaktadır.
Radyo Reklamı günümüze bakıldığında diğer reklam mecralarının ortaya çıkmasıyla ilgiyi kaybetmiş gibi gözüküyor. Ama unutulmaması gereken bir noktaya dikkat çekmek istiyorum, herkesin yaptığını değil yeni ve unutulmuş stratejileri uygulamak yani farklı olmak için radyo reklamını unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Karar aşamasında hangi ürünün reklamını yaptığımızla birlikte ulaşmak istediğimiz kitle değerlendirilmelidir. Bu noktada bi konuyu sizinle paylaşmak istiyorum, zayıflama ürünlerine hiç ilgi duymayan birisi olarak sabah işe gelirken defalarca duyduğum zayıflama ürününü acaba bu ne yapıyor diye gelip arama yaparak internet sayfasını ziyaret ettiğimi söylediğimde ne demek istediğimi daha net anlayabilirsiniz diye umuyorum. Önceliğiniz şu olsun, ulaşmak istediğimiz kitle kimler? Hedef kitleniz hangi radyoyu (Yerel, Bölgesel ve/veya Ulusal) hangi kuşakta daha çok dinlerler?
Radyo reklamlarının diğer mecralara göre bazı avantajları vardır, peki bu avantajlar nelerdir? Bu yazımızda sizlere bunları listeleyeceğiz. 1- Hedef kitleye ve tüketicilere daha kolay ulaşır. Bu nedenle güncel olaylarla ilgili verilecek tanıtımlarda tercih edilir. Radyo reklam hazırlama süreci çok kısadır. 2- Firmaların tanıtım bütçesi açısından radyo diğer mecralarına göre daha ucuzdur. Radyo hem firmalar, hem tüketici kitle için ekonomik bir tanıtım ortamıdır. Radyoların hitap ettiği hedef kitlenin büyüklüğü dikkate alınacak olursa, bu işin maliyetlerinin ucuzluğu görülmektedir. 3- Radyoda yayınlanan reklamların her ortamdan ve günün her zaman diliminde dinlenebilir olması bu mecranın etkinliği açısından çok önemlidir 4- Çok Farklı program yayınları ile toplumun çok farklı gruplarına mesajın iletilmesini sağlar. 5- Radyo mecralarında, metni, sloganı, mesajı firma istediği zaman değiştirebilir reklam yönetimi esnektir.
Radyo, dinleyicilere her zaman ve her ortamda ulaşabilen en yaygın medya aracıdır diyebiliriz. Televizyonun aksine insanlar istedikleri her ortamda her ne yapıyor olurlarsa olsunlar radyo dinleyebilirler. İşte bu durum Radyo reklamının yapılmasını sağladı. Bu aracın, televizyon ve basılı yayın karşısındaki en büyük avantajı, dinamik ve aktif olan insanlara gün boyu ulaşımının kolaylığıdır. Yayıldığı coğrafi alan ve seslendiği nüfus büyüklüğü açısından radyoları, ulusal ve bölgesel yayın yapan radyolar diye ayırabiliriz. Radyo reklamının maliyetleri, diğer mecralara ve özellikle televizyon mecrasına göre oldukça düşüktür. Bu tip kuşakların yayınları, radyoda günün tanıtım kuşağı olan her saatte yapılabilir. Ürün ya da hizmetle alakalı mesajlar, programların arasına spotlarla yerleştirirler. Sadece kulağımıza hitap eden radyoda, işitsel özelliklere sahip çalışmaların dinleyiciye kabul ettirilmesi oldukça zordur. Tüketicinin görmediği ürünü, sadece dinleyerek satın alması için ikna edilmesi şarttır. Bu bakımdan bu araca uygun çalışmaların yapımında kullanılan ses efektleri, tonlama ve vurgular, en önemlisi ise tanıtım metninin inandırıcılığı ve albenisinin olması, radyo reklamının etkinliğini artıran önemli ayrıntılardandır. Radyo reklamının başarısı, metninin başarısına bağlıdır. Metinlerinin konuşma dilinde hazırlanması uygun olandır. Dinleyici doğru ve yanlışı çabuk fark eder. Tanıtımların radyonun yayın politikasına da uyması gerekir. Aksi takdirde dinleyici rahatsız olabilir. Bu mecranın metinleri, markaya karşı dinleyenlerde olumlu hisler uyandırmalı, yapılan tekrarlarla dinleyiciyi sıkmamalıdır. Bu tip tanıtımlar, dinleyici ile ilişki kurabilmeli, onun zekâ ve hayal gücüne hitap etmelidir. Radyo reklamı, klasik kuşaklar şeklinde, beş saniye ile bir dakika arasındaki değişen sürelerde ileti biçiminde olabileceği gibi, radyo programcılarının program konularıyla alakalı olacak şekilde programın doğal akışına da yerleştirilebilir. Ayrıca tüm programa sponsorluk uygulamasıyla da tanıtım alınabilir. Burada amaç, dinleyici kitlesi fazla bir programın, örneğin haber bülteninin, para karşılığı belli bir kurum ya da kuruluşa, tanıtım karşılığı satılmasıdır.
Radyo yayınlarında dört şekilde tanıtım yapılır; 1- Reklam ve kamu ilanı; Radyo spikerleri tarafından okunurlar. 2- Müzikli ve dramatik yapılı reklam; Ajanslar tarafından hazırlanırlar. Süreleri bellidir. Müzik ve dramatik elemanlar içerirler. 3- Programlı reklam: Ya ajanslar tarafından içinde birden fazla firmaya ait tanıtım içeren programlar şeklinde yapılırlar ya da bir işletme tarafından, içinde eğitici, eğlendirici, program bölümüyle birlikte işletmenin kendi tanıtım ürünlerinin veya hizmetlerinin tanıtımının yapılması şeklinde yapılırlar. 4- Özel tanıtıcı reklam programları: Bir ürün tanıtımı veya kültür, eğitim, turizm gibi hizmetler için hazırlanmış özel programlardır. Ya belirli zaman aralıklarıyla yayınlanan programın başında ve sonunda firmanın istediği tanıtımının yapıldığı şekilde hazırlanırlar ya da tek bir sefer yayınlanan program süresi boyunca firmanın tanıtımının yapılması şeklinde yayınlanır. Radyo reklam maliyetleri, kelime ve sinyal fiyatı üzerinden hesaplanırlar.