TV Reklam Filmi

Video Seslendirme zamanlama (timing) ve dudak hareketleri uyumu (lip-synced) baz alınarak hazırlandığı için takibi dikkat gerektiren hazırlık aşamasında sabırlı olunması gereken bir prodüksiyon türüdür. İşte bu aşamada Video seslendirme programları devreye girer, ses üzerinde her türlü düzenlemeyi video seslendirme programı ile kolayca yapabilir. Videolarınızı seslendirebilir, düzenleyebilir, müzik ve ses efektleri ekleyebilir. Hazırladığınız videoyu işleyerek (renderlayarak) müzikli ve seslendirme olan bir şekilde kayıt edebilirsiniz. Peki video seslendirme programları içerisinden hangileri kullanımı kolay ve sade, anlaşılır bir yapıya sahiptir? Aslında en önemli soru hangi video seslendirme programı her türlü ortamda evde dahi kolaylıkla kullanılabilir? İşte bu aşamada sizler için en iyi video seslendirme, video düzenleme ve video işleyici programları derledik. En yaygın olan işletim sistemi Windowsa uyumlu bu programların en çok tercih edilen 10 markasını sizlerle paylaşıyoruz. 1- Adobe Premiere Pro 2- Final Cut Pro X 3- Avid Media Composer 4- Hit Film Express 5- iMovie 6- OpenShot 7- Sony Vegas Pro 15 8- Cyberlink Power Director 16 9- Pinnacle Studio 10- Shotcut Yukarıda sizler için listeledğimiz video seslendirme programları ile sizde basit bir kamera ile çekeceğiniz görüntüler üzerinde sesiniz ile renk katabilir. Videolarınızı amatör bir şekilde düzenleyebilirsiniz. Eğer video seslendirme konusunda profesyonel çözümlere ihtiyacınız varsa örneğin, bir kurumsal tanıtım filmi, televizyon reklam filmi, eğitim filmi, belgesel filmi, şirket videoları gibi bize ulaşabilir. 63 yabancı dilde seslendirme hizmetimiz ile videolarınızı dünya dillerinde müşterilerinize sunabilirsiniz.
Reklamlar, ürün ve hizmetleri satın alma konusunda potansiyel müşterileri ikna etmek için hazırlanır. Reklam stratejisiyse, bu reklamları en etkili biçimde nasıl hazırlayacağımız ve yayınlayacağımız konularını kapsar. Reklam stratejimiz, firmamızın kamuya gösterdiği yüzdür diyebiliriz ve bütçesi ufak olan küçük bir firma da, üzerinde yeterince düşündüğü takdirde etkili bir reklam kampanyası tasarlayabilir. İyi bir reklam stratejisinin püf noktası, esnek ve yaratıcı bir planlamayla, hedef kitlesi ve o hedef kitlesine yönelik mecra seçimi hakkında doğru bilgiye sahip olmaktır. Genel olarak bakacak olursak, reklam stratejimizi üç temel amaç için hazırlayabiliriz. 1- Bir firma ve firmanın ürün veya hizmetleri hakkında farkındalık yaratmak 2- Satışları artırmak ve rakip firmalardan müşteri kapmak 3- Firma veya marka imajı çalışmaları yapmak Yani, firmalar reklamlarla bilgi verme, ikna etme ve tüketiciye kendilerini hatırlatma amacı taşırlar. Bu amaçlara ulaşmak için hazırlayacağımız bir reklam stratejisinde bazı temel aşamalar vardır ve bu aşamalar, reklam hazırlama sürecini pazarlama hedeflerimiz ve diğer tanıtım faaliyetlerimizle birleştirmemizi sağlar. Reklam Stratejilerinde Temel Aşamalar Eğer firmamız yeni bir firmaysa, reklamlarımızın temel hedefi ürünlerimiz ve firmamız hakkında farkındalık yaratmaktır. Firmamızın adını sektör içinde iyi biçimde duyurduktan ve ürünlerimizin pazarda sağlam biçimde yer almasını sağladıktan sonra, reklamlara daha az yatırım yapabiliriz; çünkü, bu aşamaya geldiğimizde, özellikle bizim ürünlerimizi tercih eden bir müşteri kitlesi muhtemelen oluşmuş olacaktır. Burada yapmamız gereken ilk şey, ürün veya hizmetimizi belirli bir biçimde konumlandırmaktır. Günümüzde, sadece tek bir firma tarafından satılan bir ürün olması ihtimali çok düşüktür. O yüzden, biz mesela porselen ürünler üretiyorsak, bizi diğer porselen üreticilerinden ayıran özellik veya değer nedir ve tüketiciler neden bir başka markayı değil de bizi tercih etmelidir, önce bununla ilgili bir tema, içerik ve ifade biçimi geliştirmemiz gerekir. Bunu yaparken, yaratıcı olmamız ve pazardaki yeni trend ve gelişmelere ayak uydurmak konusunda esnek bir planlama yapmamız gerekir. 1- Hedef Kitlesi Belirlemek Hedef kitlesi dediğimizde, belirli bir çerçeve içindeki bir gruptan veya birkaç farklı grubu kapsayan bir kitleden bahsediyor olabiliriz. Hedef kitlemiz, ürünümüzü satın alan kişiler olabilir, ürünümüzü kendileri satın almayan ama o ürünün satın alınmasına karar veren bir poziyona sahip kişiler olabilir veya bir kişinin ürünümüzü satın almasını etkileyen kişiler (çocuk, eş, partner, arkadaş vb.) olabilir. Burada genel olarak üç kriter belirlememiz gerekir: a- Demografik öğeler, Yaş, cinsiyet, meslek, gelir, ilgi alanları ve grupların düşünsel anlamda sahip olabileceği soyut değerler b- Davranışlar, Tüketicilerin firma hakkındaki farkındalık derecesi, tüketicinin hangi ürünleri ne zaman ve ne durumda kullandığı, tüketiciyi kendi ürünlerimizi kullanma veya deneme konusunda ikna etmek için ne tür öğe veya tekliflerin cazip olabileceği c- İhtiyaç ve İstekler, Burada hem gündelik yaşam içindeki pratik kullanım açısından hem de kişinin ürünle kendine kattığı bir değer olup olmadığı açısından bir değerlendirme yapmalıyız. Bundan sonra da, bu istek ve ihtiyaçları bizim ürünümüzün karşılayabileceği yönünde bir mesaj geliştirmeliyiz. d- Ürün Konsepti, Ürün konsepti dediğimiz zaman, yazımızın başında bahsettiğimiz, bizi diğer firmalardan ayıran özellikleri veya değerleri ifadelendirme aşaması aklımıza gelmeli. Biz, ürünümüzü sektör içinde belirli bir biçimde konumlandırırsak, ürünümüzün temsil ettiği değerleri ve hedef kitlemizin o ürünü nasıl algılayacağını kendimiz belirlemiş oluruz. Burada, tüketiciye cazip gelecek veya kendisiyle eşleştirebileceği bir değerler grubu yaratmamız ve böylece, ürünümüzü sadece bir ürün olmaktan çıkarmamız gereklidir. 2- Mecra Seçimi Reklamımızı yayınlayacağımız mecrayı seçerken, pazarlama hedeflerimizi, bütçemizi ve hedef kitlemizin özelliklerini hesaba katmamız gerekir. Dijital medya, televizyon, gazete, dergi, radyo, posta, billboard ve açık hava, reklamlarımız için kullanabileceğimiz yaygın mecralardan bazılarıdır. Mecramızı dikkatli bir şekilde belirledikten sonra, reklamımızın yayınlanması için bir zaman dilimi belirlemeliyiz. Burada, gün, hafta, ay veya yıl içinde olacak şekilde (bunların biri veya hepsinin bir bileşimi söz konusu olabilir) bir zaman dilimi belirleyip, reklamlarımızı o zaman diliminde yayınlamalıyız. 3- Reklam Mesajı Reklam mesajı, pazarlama hedeflerimizin, reklamımızdaki görsel ve yazılı öğelerin ve ürünümüzün sahip olduğu özellik ve değerlerin bir birleşimidir. Burada temel olarak üzerinde durmamız gereken 3 öğe vardır: a- Ürünümüzü, başka markaya ait aynı tür bir üründen ayıran özellikler veya değerler nelerdir? b- Tüketicilerin bu ürünü nasıl değerlendirmesini istiyoruz? Tüketicileri, ürünü satın almaya nasıl ikna edebiliriz? c- Tüketici rakip firmaları nasıl görüyor? Rakiplerimizin kendilerini konumlandırma biçimindeki zayıf ve güçlü noktalar neler? 4- Yazılı içerik Bu tür içeriği hazırlarken amacımız, ürün ve hizmetlerimiz hakkında bilgi vermek veya ürünümüze bir değer ve anlam atfetmek olabilir. Birçok firma, pazarlama hedefleriyle ürünün temel özellik ve faydalarını birleştiren bir slogan düşündükten sonra reklamın diğer öğelerini geliştirmeye başlar. Akılda kalıcı reklam içeriği yaratmak önemli olmakla birlikte, ürün veya hizmetimize dair değer ve özelliklerin ön planda olması reklamımızın satışa dönüşmesinde daha etkili olacaktır. Reklam metni hazırlarken, iletmek istediğimiz mesajı açık ve net olarak ifade etmek en etkili yoldur. Tabi, bazı reklamlar çok karmaşık, insanı düşündüren ve anlamı belirsiz gibi duran bir tarza ve yapıya sahiptir ve mecramıza ve hedef kitlemize göre, bu reklamlar da gayet etkili olabilir. Reklamımız, başlığı olması gereken türde bir reklamsa, bu başlık reklamın temasını tüketiciye anlatan bir ifade olmalıdır. 5- Görsel İçerik Görsel içerik dediğimiz zaman, kullanılan boşluklar, renkler, görüntüler, yazı büyüklükleri ve biçimleri gibi reklamdaki bütün görsel öğelerin belirli bir mantık ve amaç dahilinde kurgulanmasından bahsediyoruz. Bu öğeler üzerinde düşünürken, reklamın hızlı biçimde dikkat çekmesi gerektiğini hesaba katmalıyız. 6- Reklam Bütçesi Reklam bütçemiz, reklam stratejimizi geliştirdikten sonra veya önce belirlenebilir. Bütçemize karar verirken, reklamımızın bizim için ne kadar önemli olduğu, başarılı olursa bize ne kazandıracağı ve tabi ki firmamızın buna ne kadar para ayırabileceğini hesaba katmamız gerekir. Özellikle küçük firmaların, önce bütçesini belirlemesi bizce daha uygundur. Çünkü böyle yapıldığı zaman reklamın diğer öğeleri bu bütçeye göre ayarlanmış olur ve firma sonradan kendisini maddi olarak zora sokacak sürprizlerle karşılaşmamış olur. Reklam bütçesi geliştirirken en çok başvurulan yöntem, geçmişteki satış oranını hesaba katmaktır. Böylece reklamımız etkisiz olsa bile, bu firmamızı maddi olarak zora sokan bir sonuca yol açmaz. Biraz daha büyük ve geliri yüksek bir firmaysak, gelecekteki satış tahminlerimizi, firma birikimlerini ve pazar payımızı da hesaba katabiliriz. Reklam Sonuçlarını Analiz Etmek Özellikle küçük firmalar, reklamlarının etkisini ölçme konusunda oldukça gevşek davranma eğilimindedir. Reklamın bir yenisi yapılmalı mı, aynı reklama devam edilmeli mi gibi konularda el yordamıyla kararlar alınır ve uygulanır. Aslında, ekonomik dalgalanmalar, yeni rakiplerin sektöre dahil olması ve dönemsel satış değişiklikleri gibi birçok etken, bir reklamın etkisini azaltabilir veya artırabilir. Eğer bütün bu öğeleri hesaba katarak reklamımızdan aldığımız sonuçları incelemezsek, kötü ve etkisiz bir reklama devam etmek veya çok iyi bir reklam stratejisinden vazgeçmek gibi yanlış kararlar alabiliriz. Reklamlarla İlgili Yasalar Reklam stratejimizi geliştirirken, reklamımızın yayınlandığı ülke veya mecrayla ilgili reklam yasalarını mutlaka bilmemiz gerekir. Yasalarda değişiklikler yapılabileceği veya yeni düzenlemeler mevcut yasalara eklenebileceği için, reklamımız üzerine ayrıntılı biçimde düşünmeden önce en son düzenleme, yasa veya mevzuatı öğrenmeliyiz.
Günümüzde reklam sektörü tüketicilere ulaşmak konusunda geleneksel mecraların yanında en yeni teknolojiyi de kullanıyor. Yazılı ve görsel basın yanında, 3D uygulamalar, kişiye özel reklamlar, iReklam, interaktif reklam derken sayısız mecra ve uygulama biçimiyle karşı karşıyayız. Hem üretim hem de tüketicilere sunum biçimleri açısından reklam sektörü hızlı bir gelişim içerisinde. Mecralar ve türler çoğaldıkça tüketicilere ulaşmak zorlaşıyor. Sosyal medya iletişiminin yaygınlaşmasıyla birlikte markaların tüketicilerle neredeyse birebir iletişim kurması daha fazla önem kazanmaya başladı. Geleneksel pazarlama yöntemlerinin en önemli yardımcılarından birisi olan reklam promosyonlar da bu noktada önemini korumaya devam ediyor. Promosyonu kısaca şirketlerin varolan müşteri potansiyelini korumak ya da müşteri oranını arttırmak için, hedef kitlesinin istek ve ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırladığı işlevsel ürünler olarak tanımlayabiliriz. Promosyon ürünleri genellikle tüketicilere markayı hatırlatacak kalıcı ürünlerdir. Promosyona dayalı olarak ya da promosyon destekli yürütülen reklam çalışmaları genellikle tüketiciler üzerinde daha etkilidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta promosyon ürünlerinin tüketicilere hediye olarak sunulması ve onlarda markaya bağlılık sağlayacak, markayı hatırlatacak ya da tanıtacak nitelikte olmasıdır. Örneğin yeni açılan bir mağazanın tüketicilere herhangi bir ürün değil, kendisi ile bütünleşen bir ürün sunması bilinirliğini arttıracaktır. Reklam promosyon doğru şekilde yapıldığında etkisini uzun süre devam ettiren bir çalışma biçimidir. Promosyon sadece ürünler ile değil, indirimler, kuponlar, test kullanımları gibi çok farklı şekillerde de yapılabilir. Satışı ve bilinirliği arttırmaya yönelik olarak yapılan çalışmalarda genellikle hatırlatıcı ürünler değil, indirim, ürün, kupon gibi yöntemler kullanılır. Promosyon çalışmaları tüketici merkezinden reklam ve ticari satışa yönelik olarak yapılabilirler. Tüketicilere yönelik olarak yapılan promosyon çalışmalarında fiyat daha ön plandadır. Ticari satışa yönelik olarak gerçekleşen promosyon çalışmalarında ise ürünlerde ise ticari işletmelere yönelik olarak gerçekleşen bir harcama söz konusudur. Bu harcama ürün teşhiri için gerekli malzeme sağlanmasından, bayi eğitimine kadar gider. Özellikle maliyeti açısından doğru yapılmadıkları takdirde bir itici güç olamama riskini ciddi oranda taşırlar. Reklam promosyon ne şekilde yapılırsa yapılsın firmalar açısından belli bir maliyet yükü getiren bir çalışmadır. Dolayısıyla da bir risk alınır. Ancak doğru şekilde uygulandığında tüketicilerde bağlılık yaratmak, onlarla birebir ilişki kurmak açısından işlevsel bir uygulama biçimidir. Günümüzde değişen marka – tüketici ilişkisinin çift taraflılığını sağlama ve sürdürmede promosyonlar özellikle ürünler bazında reklamların en önemli itici güçlerindendir.
Sinema, televizyonun henüz evlerimize girmediği dönemde insanları sanatla buluşturan bir iletişim aracıydı. İnsanların yazlık ve kışlık, kapalı ve açık diye ayırdıkları ve her daim kullandıkları sinemalar görsel olarak reklam yapılabilen reklam mecralarından biriydi. Fakat televizyonların hızla evlerimize girmesi ve gelişen teknolojiyle birlikte sinema salonları reklam verenlerin gözünden düştü. Sinema reklam, görsel olarak televizyona benzese de sinema filmi izlemek için gelenler kanal değiştiremeyeceklerdir. Sinemaya reklam vermek oldukça etkili olur ve iyi sonuçlar verir çünkü bilet alıp içeri girenler mecburen filmin başında veya arasında gösterilen reklamları izlemek zorunda kalacaktır. My Prodüksiyon reklam seslendirme ajansı sinemaya reklam vermek isteyen müşteriler için anahtar teslim çözümler sonuçlar sunmaktadır. Sinema ortamına uygun olarak hazırlanan ve gerekli sıklıkta gösterim süresi bulabilen reklamlar etkin ve hatırda kalıcı olabilir. Reklam süresi fazla uzun tutulursa film izlemek için gelmiş insanlar üzerinde bırakılması istenen etki olumsuz bir etkiye dönüşebilir. İyi hazırlanmış bir sinema reklamı, tanıtımı yapılacak olan ürünün tüm özelliklerini en çarpıcı şekilde ve kısa bir sürede göz önüne serer. Sinema reklamları ve televizyon reklamları prodüksiyonları aynıdır. Bunları birbirinden ayıran daha çok montaj masalarıdır. Sinema için reklam filmlerinin hazırlanması, hazırlanan bu reklam filminin, filmin gösterileceği sinemalara dağıtılması süreçlerini düşünürsek bu oldukça uzun bir zamanı alır. Sinemada yayınlanacak reklam filmleri gündemi mutlaka takip etmelidir. Sinema, televizyon ve radyo gibi geniş halk kitlelerine ulaşamaz, ulaşabildiği kesim ancak onu seyretmeye gelen insanlardır.
Tanıtımların insanlar üzerindeki etkileri insanlarda bulunan temel iç dürtüleri uyandırmak harekete geçirmek ve etkilenmeler sonucu davranışlar meydana getirmek şeklindedir. Uyarıcıların türüne karşı insan organizmasının gösterdiği tepkiler her insanda farklı etkiler ve tepkiler meydana getirebilir. Çünkü her insanın sevdiği arzu ettiği, emelleri, ihtiyaçları farklı olabileceği gibi aynı uyarıcılara karşı gösterecekleri tepkiler de farklı olabilir. Televizyon reklamları insanlardaki temel içgüdülerin, temel iç dürtülerin karşılanması, giderilmesini, insanların istek, heves, dileklerine kavuşmalarını ve mutluluğa ulaşmaları görüşünden hareketle planlanır ve yapılırlar. Bu tip çalışmaların temel düşüncesi; insanlardaki ihtiyaç, ilgi, heves duygularını harekete geçirmektir. Bunun için de üretilen mal ve hizmetleri insanların temel ihtiyaçları olacak, bunlara sahip olunca istekleri, hevesleri gerçekleşip mutluluğa kavuşacaklar düşüncesiyle insanları ilgilerini çekmeye, duygularını okşamaya çalışırlar. Tanıtımlardaki en önemli unsurlardan biri: bir tanıtımın, insanlar içerisinde bulunan, estetik, şıklık, güzellik duygularını harekete geçirebilmesidir. Bütün televizyon reklamları bu amaçtan yola çıkarak hazırlanır, yapılır. İnsanlar güzel, şık, zarif buldukları, kendilerini etkileyen, sahip olduklarında mutlu olacaklarına inandıkları mal ve ürünleri, ihtiyaç olmasa da almaya çalışırlar. Tanıtımlar, en çok çocukları derinden etkiler. Çocuklar haşalı şeylere ilgi duyarlar. Televizyon reklamları bu felsefe doğrultusunda çocuklara, ilginç şeyler göstermeye çalışırlar. Onların taze beyinlerine işlerler. Şurasını unutmamak gerekir ki tanıtımlar insanlar için en önemli, en güçlü eğitim araçları ve unsurlarıdır. Beğensek de, beğenmesek de, uygun bulsak ya da bulmasak da tanıtımlar biz insanların hayatını köklü biçimde etkilemektedir. Bu kesinlikle inkar edilemez. Televizyon reklamları hayatımızın değişmez bir parçası olmuştur. Bu tasarımların gençler üzerinde bıraktığı etkilerde vardır. Zaten gençler sürekli olarak yenilik arayışı içindedir. Tanıtım yapımcıları da gençliğin bu zaafını kullanarak tanıttığı ürünlerin çoğunu gençlere yönelik düzenlemiştir. Çocukların en çok etkilendiği şeylerin başında bu tip işler gelir. Tasarımlar yapımcıların hedef kitlelerinin %30’unuçocuklar oluşturur. Bu nedenle çocuk tanıtımlarına önem verilmiş, daima ilginç şeyler yapılmaya çalışılmıştır. Çocuklar sürekli olarak ilginç, akıcı ve rengarenk şeylere yönelir. Bunu bilen yapımcılar, tasarımlarını genellikle ilginç karakter kullanarak yapar. Bu karakterler hayal dünyasının ürünü olan çizgi film kahramanlarıdır. Bu tip kahramanlar daima çocukların ilgisini çekmeyi başarmıştır. Sonuçlara baktığımızda: çizgi film karakterlerinin oynadığı filmleri, diğer filmlere oranla daha eğitici, daha düzeyli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu tip işlere örnek vermek gerekirse: “Corn Flakes (cips), süt, çikolata vb.” Çocuklar hayal dünyası çok geniş olan varlıklardır. Bu nedenle bu tip eğlenceli televizyon reklamları büyük bir zevkle izlerler. Sonuç olarak, çocukların tanıtımlara bu kadar ilgi duymalarının sebebi “Çok geniş ve renkli hayal dünyaları” olmasıdır. Bunların Çocuklar Üzerindeki Etkileri (yaş olarak)
  • 0-5 yaş %20 etki
  • 5-7 yaş %55 etki
  • 7-10 yaş %62 etki
  • 10-15 yaş %70 etki
  • 15-17 yaş %85 etki
Yukarıda görüldüğü gibi tanıtımların çocuklar üzerindeki etkileri yaşların artışıyla birlikte yükselme göstermiştir. Yetişkinler daha çok kendi kişiliklerini etkileyecek unsurlardan etkilenirler. Bunlar; araba, cep telefonu, giyim ve teknolojik ürünler üzerine yapılmış olanlardır. Dikkat edilecek olursa çoğu tanıtım bu gibi ürünler üzerine yapılmıştır. Bunun asıl sebebi, bu gibi ürünlerin daha çok ilgi görmesi ve kişiliği yansıttığı düşüncesinin biz insanlarda hakim olmasıdır. Bütün bunların dışında, promosyonların da insanlar üzerindeki etkisi büyüktür. Bunun sebebi, promosyonların belirli kitleleri değil de, bütün halkı hedef olmasıdır. Bu amaçla bir çok kampanya yapılıp, çeşitli promosyonlar düzenlenir. Bugün baktığımızda, çoğunun promosyonlar üzerine kurulduğunu görürüz. Promosyonların asıl amacı: kitlelerin istedikleri ürünlere daha kolay yoldan ulaşabilmesidir. Televizyon reklam alt başlıklarından biri olan promosyonların kitleler üzerindeki etkileri çok büyüktür. Yapılan araştırmalar, kitlelerin yaklaşık %40’nın promosyonlar üzerindeki yoğunlaştığını göstermektedir. Promosyonlar sayesinde firma da istedikleri kazanca ulaşabilirler. Promosyonlu ürünlere genelde büyük marketlerde rastlanır. 10-15 yaş: Bu yaş gurubu önemi daha çok giyim ve elektronik eşyalar yönünde değişiklik göstermiştir. Bu nedenle bu yaş grubu bu gibi ürünlerin reklamlarını izler. 18-21 yaş: Bu yaşlar, çeşitli istek ve arzuların geliştiği , daha çok büyüme gösterdiği yaşlardır. Artık gençlerin istedikleri doruk noktaya ulaşmıştır. İstekler, araba, motosiklet gibi motorlu taşıtlara yönelme göstermiş ve bunlar yapılan reklamların daha çok izlediği saptanmıştır.
Televizyon reklamı için karar verdiniz, tanıtımlar için bir bütçe ayırdınız ve ajansınızı tespit ettiniz. Zaten bu tip işleri yapan bir şirketse, daha önceden çalıştığı ajansla yeni planını konuşur ve onunla çalışır. Ama ilk defa böyle bir tanıtım hazırlayacaksanız bu işin altından kalkabilecek ve daha önce televizyonlarla çalışmış bir şirket bulmalısınız. 1- Brief Tesbiti Ajans belirlendikten sonra, televizyon reklamı ile ilgili çalışacak olan ajansa brief verilir… Brief kısaca ihtiyaç demektir. Daha geniş bir anlatımla; bu mecranın maksat ve hedeflerinin kısa ve öz olarak ajansa anlatılmasıdır. Başlangıçta firma yetkilileri ajansa brief verir. Yapılmasını istedikleri tanıtımla ilgili ürünün mal veya hizmetin pazardaki durumu, rakip firmaların ve ürünlerin durumu, reklaımın hedef kitlesi, hedef kitlenin ekonomik durumu, görsellerle anlatılır. Neyin hedeflendiği kısaca açıklanır. 2- Televizyon Reklam Senaryosu Şirketin verdiği brieften sonra ajans, kendi ekibiyle bunu araştırmaya başlar. bu iş ile ilgili değerlendirme yapılır.Prodüksiyon aşamasının en önemli unsurlarından biri senaryo yazımıdır. Öncelikle firma tarafından bu çalışmaya ayrılan bütçeye göre filmin senaryosunun yazılması gerekir. Çünkü 30 saniyelik bir filmin maliyeti ile 50 saniyelik bir filmin maliyetleri farklıdır. Aynı bütçenin içerisinde yayın maliyetlerinin yanında, yapım maliyetleride göz önüne alınmalıdır. Çok kısa sürede, mesajını çok iyi anlatan, karmaşa yaratmayan bir senaryo hazırlanmalıdır. Verilen mesaj dikkat çekmeli, akılda kalmalıdır. Bununla birlikte, senaryo firmanın kurumsal kimliğine de uygun olmalı ve hedef kitleyi de yakalamalıdır. 3) Prodüksiyon (Yapım) Aşaması Bir sonraki aşama ise prodüksiyon aşamasıdır. Prodüksiyon, pazarlanacak filmi yapılacak ürünün tanıtımının oluşturulmasındaki bütün aşamalardır. Kısacası filmin ön hazırlıkları tamamlandıktan sonra film yapım aşamasına gelinir. Oyuncu seçimleri, mekan, kostümler ile ilgili çalışmalar bu aşamada yapılır. 4- Yönetmen Seçimi Senaryo yazıldıktan sonra film yapım şirketlerinden teklif alınır. Her yapım şirketi, ajansa bir veya birkaç yönetmeni tavsiye eder. Her yönetmenin l sunumu izlenir, beğenilen yönetmenle fiyat konusu konuşulur. Şayet anlaşma yapılırsa, yapım için diğer çalışmalara geçilir. Bu noktadan sonra bir sürü hazırlık yapılması gerekir. Oyuncu seçenekleri üzerinde durulur,. Sonra televizyon reklamı verecek olan firma ile yapım öncesi bir toplantı yapılır, ön hazırlıklar gözden geçirilir ve film çekimine başlanır 5- Yayınlama Çekimler bittikten sonra, filmin yayın aşamasına gelir. Yayın bölümü ise çok ayrıntılı bir konudur. Film yayınlanmadan önce, medya planının yapılmalıdır. Bazı ajanslar medya planlamasını da yapmaktadır veya sadece medya planlama ajansları da mevcuttur. Yayın aşamasına geçildiği zaman firma, medya planlama işini yapacak şirkete bir brief verir. Hedef kitleye ve müşteriye göre, yaş grupları, cinsiyetler, sosyo ekonomik gruplarına göre ekonomik yaşam standartları gibi belirleyici unsurlar bu briefte ayrıntılı bir şekilde ortaya konmalıdır. Medya planlama ajansı, briefi aldıktan sonra ayrıntılı bir plan hazırlar. Televizyon reklamının hangi televizyon kanalında, ne zaman ve ne kadar süre ile yayınlanacağı belirlenir. Şayet çok izlenen bir dizide yayınlanacaksa dizi başlayıncamı biter bitmez mi, ortada mı, yayınlanacağı karara bağlanır. Bu çok özenli bir çalışma gerektiriyor. Bu çalışma firmanın onayından geçtikten sonra rezervasyon yaptırılır ve film televizyonlarda gösterilmeye başlanır. 6- Televizyon Filminin Değerlendirmesi En son aşama ise değerlendirme safhasıdır. Belirlenen sürede, televizyon kanallarında film yayınlandıktan sonra sonuçlar değerlendirilir. Müşteri hedeflerine ulaşmışsa yapılan iş başarılı demektir. Tanıtımın akılda kalma oranı, marka bilinirliği oranının yükselmesi, tüketicinin uzun vadede ürünü sevmesi, tanıtımı yapılan ürünü kullanmaya başlaması başarılı olduğunun göstergeleridir.
Televizyon, tanıtımın en etkileyici olduğu araçlardan biridir. İnsanların yaşamlarının ayrılamaz bir parçası halini almıştır. Bu ekranın karşısında halk kitleleri saatlerini, günlerini harcamaktadır. Bilindiği üzere televizyon hem görsel hem işitsel hem zihinsel duyulara hitap etmektedir. Bu çok önemli bir etki gücü anlamına gelir. Kurum, kuruluşların hedef kitlelerine etkili, doğrudan ulaşması anlamına gelmektedir. Pek çok kişi gösterilenin en çok belirgin yanları dışında, arka planda veya zihinde çağrıştırdığı pek çok konunun farkına varmaksızın izlemektedir. Bu durum televizyona reklam verme konusunda önemli olduğu durumlardan biridir. Bizler bu çalışmaları izlerken, orada göz önünde serilmekte olan kurgu, farkına varılarak ya da farkında olmayarak hem eğitir, hem istenilen yöne yönlendirir. Türkiye’de televizyona reklam ilk kez 1972 yılında TRT kanalında gösterilmiştir ve o günden bugüne hem televizyon kanalları hem bu sektör epey yol kat etmiştir. Televizyonda görünen en ufak bir görüntünün veya hissedilen en ufak bir izlenimin etkisi altında, kitlelerin yaşamında çok şey değişmektedir; toplumların sosyo-kültürel yapısının değişimine, seçim haklarına, giyim tarzlarına, yeme içme kültürüne, gelenek ve göreneklerin değişim içine girmesine ve bu noktada sayamayacağımız kadar özelliğin değişmesine neden olabilecek kadar etkilidir. Bu durumdan en çok faydalanan sektör elbette ki tanıtım sektörüdür. Bu olanakları değerlendirerek hedef kitleleri istedikleri ürüne veya hizmete yönlendirebilmektedir. Elbette ki bu kocaman etkiler, yalnızca herhangi bir şeyin televizyonda yayınlanmasına bağlı değildir. Tam tersine televizyona reklam hazırlama, diğer baskılı afişlerin, bilboardların v.b. tanıtımlarından çok daha akılcı, yaratıcı, anlaşılır ve görsel yönü oldukça güçlü bir kurgusunun olması anlamına gelmektedir. Profesyonel, tecrübeli, yaratıcı, hayal gücü yüksek bir tasarımcının elinden çıkmalıdır. Hangi görüntü, hangi kitleye ne anlatır, hangi sözcük kimlere neyi çağrıştırır v.b. hepsinin hesaplanarak kurgunun yapılması demektir. Televizyona Reklam Verme Süreci Nasıl İşler? Bir şirket, ya yeni bir ürünü piyasaya sunduğunda yada pazar payını arttırmak istediğinde tanıtım kararı verir. Bir diğer neden rakiplerin durumu veya bir yönetici firmasını, hedeflenen noktaya taşımak istediğinde televizyon tanıtımlarına başvurabilir. Karar verilirken en önemli unsur tanıtım için ayrılan bütçedir elbette. Buna göre tasarım türü, saniyesi ve en çok reyting alan kanal seçilir. Bu işin altından kalkabilecek ajansın bulunması sonraki aşamayı teşkil eder. Bunu takiben senaryo yapımı gelir. Bunun için ilgili şirket seçtiği ajansa kendisi ve ürünü hakkında bilgi verir. Eldeki verileri ve bütçeyi kullanarak senaryo yazılır. Bundan sonra prodüksiyon aşaması gelir ki bu istenen hedefin bütün aşamalarını kapsar. Yönetmen, oyuncu, mekan, kostümler v.b. çalışmalar bu aşamada yapılır. Yayınlanma aşaması oldukça geniş kapsamlı bir çalışma gerektirmektedir aslında, ama biz bu kadarıyla yetineceğiz burada. Televizyona reklam verilmeden önce, medya planlamasının yapılması gerekmektedir. En son aşama ise değerlendirme aşamasıdır. Belirli bir sürede ve yapılan prodüksiyonla yayın bittikten sonra, firmanın, hedef kitlesine ulaşılmışsa başarılı çalışma yapılmış kabul edilir.Televizyon
Günümüzde farklı sosyo ekonomik yapıya sahip kitlelere ulaşmak televizyon tanıtımları ile çok daha kolay ve hızlıdır. Üstelik bu mecra ile hedef kitleye uygun program seçimi ve zamanlama da yapılabilmektedir. Yeni kurulan, hızla gelişmeyi ve büyümeyi hedefleyen, farklı ve yeni pazarlara açılmak için marka bilinirliği ve sıcak tanıtımlara ihtiyaç duyan firmalar tanıtım için ayırdıkları bütçelere uygun televizyon tanıtımlarına yönelirler. Televizyonda reklam filmleri bilinçaltı ile algılanan gizli tanıtımlara izin verilmez. Bu mecra için tasarlanan tanıtımlar, genelde program aralarına yerleştirilir. Fakat programın konu bütünlüğü bozulmayacak şekilde program içine de yerleştirilebilirler. Bir program içerisinde yayınlanan tasarımlar, programın günlük yayın süresinin % 15’ini geçemezler.Televizyon tanıtımlarının program akışına göre yerleştirilmeleri farklılıklar gösterir. 1- Reklam Jeneriği Buradaki kuşaklar, program hizmetinin diğer unsurlarından açıkça ve kolaylıkla ayırt edilebilecek ve görsel ve işitsel bakımdan ayrılığı fark edilecek biçimde düzenlenirler. Yani televizyonda yayınlanan bir çalışmanın, tanıtım amaçlı olduğu izleyici tarafından bilinmesi kanuni bir zorunluluktur. Bu sebeple Jenerik adı verilen, tanıtımların başladığını belirten sesli ve ya görsel uyarılar yayınlanır. 2- Ana Sponsorluk Genellikle kendine ait bir pazar alanı ve bilinirliliği olan firmalar ile pazara yeni giren ve daha geniş yayılış göstermek isteyen firmaların tercih ettiği bir tanıtım alanıdır. En etkin medya planlaması olarak gösterilebilir. Haftalık ya da günlük diziler ve kadın programları, yarışmalar gibi televizyon programlarına “sunar, sundu” çalışması şeklinde gerçekleşir. Ana sponsorluklar genellikle diziler için haftalık ve ya bir sezon (13 bölüm) olarak uygulanan bir çalışmadır. Dizi sponsorlukları ile tek gösterimlik özel yapım (belgesel, film vs.) ana sponsorlukları bütçeleri birbirinden farklıdır. Reyting ölçümleri ile hedef kitle raporları firmaların ana sponsor olma konusunda tercihlerini belirler. Alkol ve tütün ürünleri ile reçeteli satılan ilaçları üreten ve satışını yapan firmalar sponsorluk yapamazlar. Haber programları mali olarak desteklenemez. 3- Akar Logo Reklamları Genellikle dizi ve ya birkaç bölümden oluşan program sonlarında dizi ve program’a ürün desteği vererek katılım sağlayan firmaların jenerik akar logo kısmında sezon boyunca yayınlanan logo tanıtımlarıdır. Akar logolarda iletişim bilgileri gibi içerikler kullanılabilir. 4- Tam Ekran Logolar Firmaların verdiği ürün ya da hizmet ile ücret karşılığında ilk 5-10 firmaya karşılık gelen logo yayınlarıdır. 5- Parçalı Logolar Firmanın verdiği ürün ve ya hizmet için yapılan logo tanıtımlarıdır. Bir sezon yada ardına gelen sezonlar için devam eden logolardır. 6- Sanal ve Bant Reklamlar Elektronik görüntü sistemlerinin kullanılması ile dizi ve ya program içerisine o anki ortam ile bağlantısı olmayan tanıtım ürünlerinin yerleştirilmesine denir.Televizyonda yayınlanmak üzere ajanslarca özel olarak yapılmış çalışmalara Bant Tanıtım denir. Bu tür çalışmalar, dizi ve program içlerinde 8 saniye yayınlanırlar. Ücretlendirilmeleri her dizi ve program için değişiklik göstermektedir. Ücret hesaplaması yapılırken her 1 saniye karşılığı bedel 8 ile çarpılarak toplam bedele ulaşılır. Genellikle sanal olanlar, program ve ya dizi içinde bant tanıtımlarının % 60’ını geçmez. 7- Spot (Reklam kuşaklarında tüm ekran) Dizi ve programların arasında yayınlanan kuşaklarda 30, 40 veya 60 saniye boyunca gösterilen çeşididir. Ekranın tümünü kaplar ve gerçek hayattan görüntüler içerir. 8- GOP (Graphic over programming) Herhangi bir dizi ya da program akışı içinde ekranın alt kısmında 10 saniye boyunca gözüken çeşididir. Ekranın %16’sını kaplayabilir. Genellikle 550 x 100 pixels’lik bir alanı kaplar. 9- Full Page (Tanıtım kuşaklarında tüm ekran) Program ya da dizilerin akışı içinde arada yayınlanan kuşaklarda 20 saniyelik gösterimi olan ve ekranın tümünü kaplayan çeşididir. Spotlardan farkı sabit veya animasyonlu görüntülerden oluşması ve tanıtım oynarken arkasında bir müzik ve/veya seslendirme bulunmasıdır. 10- Teleshop (Tanıtıcı Reklam) Bir ürün veya hizmeti ayrıntılı olarak tanıtmak amacıyla günlük yaşamdan çekimleri de içerecek şekilde özel olarak hazırlanmış, normal olanlara göre daha uzun süren çeşididir. Program aralarındaki kuşaklarda yayınlanabilecekleri gibi iki program arasında da gösterilebilirler.
Reklam filmlerine destek veren ajans konumundadırlar. Reklam ajansları ile, stratejik planlamalarının gerçekleştirilmesi noktasında önemli bir unsur olarak çalışmakta ve onlarla işbirliği içerisinde çalışmaktadırlar. Televizyon, sinema, otudoor tv ve internet ortamlarına uygun tasarlanan, reklam filmlerinin oyuncu, malzeme, alan teminini yapmakta olan televizyon reklam cast ajansları reklam tasarımı oluşturulduktan sonra, devreye girmektedir. Casting, kelime anlamı itibariyle kalıba dökmedir. Televizyon reklam filmi içerisinde kullanılmak istenen oyuncuların, bu filmle ilgili eğitimlerine destek vermektedir. Yani reklam ajansının oyuncularda aradığı özelliklere sahip, oyuncuları bulmakta ve bu yönde yetiştirmektedir. Kısaca işlenen konuya göre oyuncu seçmektedir. Bu tip ajansların, reklam ajanslarına katkıları sadece bununla sınırlı değildir. Aynı zamanda; reklam filminin çekimi, tanıtım filmi çekimi, moda fotoğraf çekimi yapmakta veya malzeme temininde bulunmaktadır. Reklamla ilgili çeşitli organizasyonlarda kullanılan; manken, fotomodel, koreograf, medyatik manken, yabancı manken, fuar hostesi, sunucu, dans gurubu gibi gösteri sanatçılarının uygun olanlarını seçmekte yardımcı olmaktadır. Bunların dışında cast ajansları, bazı organizasyonları kendileri de organize edebilmektedirler. Reklam ajanslarının istediği türde ve içerikte olan; sergi düzenlemelerini, defile gösterimini, açılış kokteyllerini, tanıtım organizasyonlarını, ürün lansman organizasyonlarını yapmaktadır. Bunların dışında, podyumları düzenlemekte, sahne, ışık, ses düzenlerini sağlamaktadır. Barco, dia, mültivizyon gösterileri de faaliyet alanları arasında bulunmaktadır. Fuar stant tasarım ve dekorasyon işlerini yapabilmektedirler. Görüldüğü gibi bu tip ajanslar, reklam sektörü için oldukça önemli işleri halledebilmektedirler. Ülkemizde bu hizmetleri veren ajanslar, en ünlüsünden en ünsüzüne kadar oldukça çok sayıda bulunmaktadır. Bazen önemli bir dizi oyuncusuna reklam filminde rol vererek ürünün satışının arttırılmasını sağlamakta, bazen tanınmamış, fakat ilgili yeteneklere sahip bir yüzü kullandırarak insanların dikkatlerini çekebilmektedirler. Reklamın stratejik planlaması yapıldıktan sonra, baskılı reklam biçimleri hariç, yapım ve organizasyon alanlarında, tv reklam cast ajansları eli ayağı gibi faaliyet göstermektedirler. Cast ajansları, yukarıda sayıldığı gibi sadece reklam filmleri için faaliyet göstermemektedirler. Onlar aslında sinema ve dizi filmler için, bu hizmetleri sağlamak üzere kurulmuş ajanslardır. Fakat reklam sektörünün geldiği nokta itibariyle, reklamın sinema, televizyon mecralarında bu kadar yoğun kullanılması, sinema filmleri, dizi filmleriyle aynı ihtiyaçlara sahip olması, onların bu sektöre de aynı desteği sunmalarına neden olmuştur.
Bilindiği gibi reklam; firma, kurum ve kuruluşların kendi ürün ve hizmetlerinin özelliklerini hedef kitlelerine ulaştırdığı, iletişim mecrasıdır. Reklamın kullandığı iletişim biçimleri gün geçtikçe değişmekte ve çeşitlenmektedir. Hem görsel hem işitsel hem de algılara hitap eden reklam filmleri insanların dikkatini çekmekte ve izlenebilmektedir. Çünkü reklam iletimlerini, bütünlüklü bir konu halinde vermektedirler. Kimi zaman esprilerle, kimi zaman eğlenceli diyaloglarla, gündelik yaşamda olagelen ilişkilerin içerdiği özellikleri katarak vermekte olan reklam, zihinlere markalarını kazımaktadır. Televizyon reklam jingle hedef kitle ile iletişime geçerken, her yolu denemektedir. Filmler dışında, çarpıcı spotlarla da dikkat çekmektedir. Düşündürücü, dikkat toplayan seslendirmeli metinlerle de yapılmakta ya da sadece görüntü ve bir iki cümle ile de insanların ilgisini toplamaktadır. Reklam cıngılları da bunlardan biridir. Hatta en güçlü etki bırakan, reklam iletişim yöntemlerinden biridir. Televizyon reklam jingle bütün dünyanın ortak dilini kullanmaktadır, yani müziği. Doğru planlanmış stratejik bir reklam çalışmasıyla, firmayı temsil edebilecek, insanların dinlemekten hoşlanabileceği veya ister istemez akıllarında kalabilecek bir müzik seçilmektedir. Aynı şekilde bu müziğe uygun ses tonu seçilmektedir. Müzik ve ses seçilirken, ilgili markanın veya firmanın, misyonu, vizyonuna uygun hisleri uyandırmasına çok dikkat edilmekte. Seçilen müzik veya ses, verilmek istenilen düşünce, duyguları hissettirmelidir. Verilmek istenen, güven, coşku, sevinç, yenilikçilik, merak, melankoli v.s. her neyse bu hisleri verebilmeye en yakın olanlar seçilerek veya üretilerek kullanılır. Reklam cıngılları, ya reklam ajansları ya da (PR) piyasa araştırma şirketleri vasıtasıyla, müzisyene gelmektedir. Cıngıl talebinde bulunan ajans, reklam veren v.b. hangisi ise, müzisyene hem firma hem de reklam cıngılını yapacağı ürün veya hizmetleriyle ilgili biref verir. Bundan yola çıkarak, kullanılabilecek müziğin üretimi başlar. Bu noktada, müzisyenin normal koşullarda yaptığı müzik, burada yapacağı müzikten ayrılmaktadır. Burada istenen asıl şey, müziğin senaryo metine, spotlara uygun olmasıdır. Aslında temelde, müzisyenin müzik yapımcısı olma özelliğini bir tarafa bırakıp, reklamcı gibi düşünmesi ve hissetmesi istenir. Yaratımcı, pratik ve ustalık gibi reklamcı özellikler müzisyenden de istenir. Yapılan müzik çok kısa, saniyelerle verilmektedir. Bu yüzden reklamı en iyi ifade edecek müziğin uygunluğu önemli olmaktadır. Müzik üretildikten sonra, müzik, sesler ve senaryo montajı yapılarak yayınlanır. Televizyon reklam cıngıl müziği, ses, ve tema birbirleriyle uyum halindeyken önemli olmaktadır. Hâlbuki radyo reklamlarında görsellik olmadığı için burada müzik ve ses daha önemli hale gelmektedir. Günümüzde, reklam cıngılları televizyonlarda yayınlandıktan sonra, yani halkın kulağına geldiğinde, daha önceden izlendiğini ve konunun bilindiği varsayılarak, radyoya uyarlanmakta ve yayınlanmaktadır.